036 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

سَلَٰمٞ قَوۡلٗا مِّن رَّبّٖ رَّحِيمٖ ٥٨

Bir selâm, Rahîm bir Rab’den kelâm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Merhametli olan Rabb katından onlara selâm vardır.

– Seyyid Kutub

Çok merhametli olan Rab'den bir söz olarak (kendilerine) "Selam" (vardır).

– Diyanet İşleri

وَٱمۡتَٰزُواْ ٱلۡيَوۡمَ أَيُّهَا ٱلۡمُجۡرِمُونَ ٥٩

Ve haydin ayrılın bugün ey mücrimler!.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ey suçlular, bugün şöyle ayrılın.

– Seyyid Kutub

(Allah şöyle der:) "Ey suçlular! Ayrılın bu gün!"

– Diyanet İşleri

۞ أَلَمۡ أَعۡهَدۡ إِلَيۡكُمۡ يَٰبَنِيٓ ءَادَمَ أَن لَّا تَعۡبُدُواْ ٱلشَّيۡطَٰنَۖ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٞ ٦٠

And vermedim mi size: “Ey Âdemoğulları, Şeytan’a kulluk etmeyin, o size açık bir düşmandır” diye?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ey insanoğulları, size and vermedim mi? Şeytana tapmayın o sizin apaçık düşmanınızdır.

– Seyyid Kutub

"Ey ademoğulları! Ben size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?"

– Diyanet İşleri

وَأَنِ ٱعۡبُدُونِيۚ هَٰذَا صِرَٰطٞ مُّسۡتَقِيمٞ ٦١

“Ve bana kulluk edin, doğru yol budur” diye?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bana tapın doğru yol budur.

– Seyyid Kutub

"Ey ademoğulları! Ben size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?"

– Diyanet İşleri

وَلَقَدۡ أَضَلَّ مِنكُمۡ جِبِلّٗا كَثِيرًاۖ أَفَلَمۡ تَكُونُواْ تَعۡقِلُونَ ٦٢

Böyle iken celâlime karşı o içinizden birçok cibilletleri yoldan çıkardı, ya o vakit sizin akıllarınız yok muydu?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Andolsun ki, o sizden nice nesilleri saptırmıştır, akletmez misiniz?

– Seyyid Kutub

"Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?"

– Diyanet İşleri

هَٰذِهِۦ جَهَنَّمُ ٱلَّتِي كُنتُمۡ تُوعَدُونَ ٦٣

Bu işte o cehennem ki vaad olunur dururdunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte bu, size vaad edilen cehennemdir.

– Seyyid Kutub

"İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir."

– Diyanet İşleri

ٱصۡلَوۡهَا ٱلۡيَوۡمَ بِمَا كُنتُمۡ تَكۡفُرُونَ ٦٤

Bugün yaslanın ona bakalım, küfrettiğiniz için.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İnkârınızdan dolayı bugün oraya girin.

– Seyyid Kutub

"İnkar ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!"

– Diyanet İşleri

ٱلۡيَوۡمَ نَخۡتِمُ عَلَىٰٓ أَفۡوَٰهِهِمۡ وَتُكَلِّمُنَآ أَيۡدِيهِمۡ وَتَشۡهَدُ أَرۡجُلُهُم بِمَا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ ٦٥

Bugün ağızlarını mühürleriz de Bize elleri söyler ve ayakları şehadet eyler neler kesbediyorlardı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O gün ağızlarını mühürleriz, elleri bize söyler ayakları yaptıklarına şahitlik eder.

– Seyyid Kutub

O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.

– Diyanet İşleri

وَلَوۡ نَشَآءُ لَطَمَسۡنَا عَلَىٰٓ أَعۡيُنِهِمۡ فَٱسۡتَبَقُواْ ٱلصِّرَٰطَ فَأَنَّىٰ يُبۡصِرُونَ ٦٦

Hem dilesek gözlerini üzerinden silme kör ediverirdik de yola dökülürlerdi, fakat nereden görecekler?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Dilersek, gözlerini kör ederdik de, yol bulmaya çalışırlardı. Nasıl görebilirlerdi?

– Seyyid Kutub

Eğer dileseydik onların gözlerini büsbütün kör ederdik de (bu halde) yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?!

– Diyanet İşleri

وَلَوۡ نَشَآءُ لَمَسَخۡنَٰهُمۡ عَلَىٰ مَكَانَتِهِمۡ فَمَا ٱسۡتَطَٰعُواْ مُضِيّٗا وَلَا يَرۡجِعُونَ ٦٧

Daha dilesek kendilerini oldukları yerde meshediverirdik de ne ileri gidebilirlerdi ne dönebilirlerdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Dileseydik kılıklarını değiştirip onları oldukları yerde dondururduk, ne ileri gidebilir, ne de geri dönebilirdi.

– Seyyid Kutub

Yine eğer dileseydik oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.

– Diyanet İşleri

وَمَن نُّعَمِّرۡهُ نُنَكِّسۡهُ فِي ٱلۡخَلۡقِۚ أَفَلَا يَعۡقِلُونَ ٦٨

Bununla beraber her kimin ömrünü uzatıyorsak hilkatte onu tersine çeviriyoruz, hâlâ da akıllanmayacaklar mı?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kime uzun ömür versek, onun yaratılışı baş aşağı çevirir, gücünü azaltırız, sonunda ihtiyarlar, zayıflar. Akıllarını kullanmıyorlar mı?

– Seyyid Kutub

Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız). Hâlâ düşünmeyecekler mi?

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu