036 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ أَصۡحَٰبَ ٱلۡجَنَّةِ ٱلۡيَوۡمَ فِي شُغُلٖ فَٰكِهُونَ ٥٥

Cidden ashâb-ı cennet bugün bir şuğl içinde zevk etmektedirler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu bugün, cennetlikler eğlence ile meşguldürler.

– Seyyid Kutub

Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler.

– Diyanet İşleri

هُمۡ وَأَزۡوَٰجُهُمۡ فِي ظِلَٰلٍ عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ مُتَّكِـُٔونَ ٥٦

Kendileri ve zevceleri erîkeler üzerine kurulmuşlardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kendileri ve eşleri gölgelerde, koltuklara yaslanmışlar.

– Seyyid Kutub

Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar.

– Diyanet İşleri

لَهُمۡ فِيهَا فَٰكِهَةٞ وَلَهُم مَّا يَدَّعُونَ ٥٧

Onlara orada bir meyve var, hem onlara orada ne iddia ederlerse var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Orada her çeşit meyve onlar içindir. Bütün arzuları yerine getirilir.

– Seyyid Kutub

Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır.

– Diyanet İşleri

سَلَٰمٞ قَوۡلٗا مِّن رَّبّٖ رَّحِيمٖ ٥٨

Bir selâm, Rahîm bir Rab’den kelâm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Merhametli olan Rabb katından onlara selâm vardır.

– Seyyid Kutub

Çok merhametli olan Rab'den bir söz olarak (kendilerine) "Selam" (vardır).

– Diyanet İşleri

وَٱمۡتَٰزُواْ ٱلۡيَوۡمَ أَيُّهَا ٱلۡمُجۡرِمُونَ ٥٩

Ve haydin ayrılın bugün ey mücrimler!.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ey suçlular, bugün şöyle ayrılın.

– Seyyid Kutub

(Allah şöyle der:) "Ey suçlular! Ayrılın bu gün!"

– Diyanet İşleri

۞ أَلَمۡ أَعۡهَدۡ إِلَيۡكُمۡ يَٰبَنِيٓ ءَادَمَ أَن لَّا تَعۡبُدُواْ ٱلشَّيۡطَٰنَۖ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٞ ٦٠

And vermedim mi size: “Ey Âdemoğulları, Şeytan’a kulluk etmeyin, o size açık bir düşmandır” diye?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ey insanoğulları, size and vermedim mi? Şeytana tapmayın o sizin apaçık düşmanınızdır.

– Seyyid Kutub

"Ey ademoğulları! Ben size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?"

– Diyanet İşleri

وَأَنِ ٱعۡبُدُونِيۚ هَٰذَا صِرَٰطٞ مُّسۡتَقِيمٞ ٦١

“Ve bana kulluk edin, doğru yol budur” diye?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bana tapın doğru yol budur.

– Seyyid Kutub

"Ey ademoğulları! Ben size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?"

– Diyanet İşleri

وَلَقَدۡ أَضَلَّ مِنكُمۡ جِبِلّٗا كَثِيرًاۖ أَفَلَمۡ تَكُونُواْ تَعۡقِلُونَ ٦٢

Böyle iken celâlime karşı o içinizden birçok cibilletleri yoldan çıkardı, ya o vakit sizin akıllarınız yok muydu?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Andolsun ki, o sizden nice nesilleri saptırmıştır, akletmez misiniz?

– Seyyid Kutub

"Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?"

– Diyanet İşleri

هَٰذِهِۦ جَهَنَّمُ ٱلَّتِي كُنتُمۡ تُوعَدُونَ ٦٣

Bu işte o cehennem ki vaad olunur dururdunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte bu, size vaad edilen cehennemdir.

– Seyyid Kutub

"İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir."

– Diyanet İşleri

ٱصۡلَوۡهَا ٱلۡيَوۡمَ بِمَا كُنتُمۡ تَكۡفُرُونَ ٦٤

Bugün yaslanın ona bakalım, küfrettiğiniz için.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İnkârınızdan dolayı bugün oraya girin.

– Seyyid Kutub

"İnkar ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!"

– Diyanet İşleri

ٱلۡيَوۡمَ نَخۡتِمُ عَلَىٰٓ أَفۡوَٰهِهِمۡ وَتُكَلِّمُنَآ أَيۡدِيهِمۡ وَتَشۡهَدُ أَرۡجُلُهُم بِمَا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ ٦٥

Bugün ağızlarını mühürleriz de Bize elleri söyler ve ayakları şehadet eyler neler kesbediyorlardı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O gün ağızlarını mühürleriz, elleri bize söyler ayakları yaptıklarına şahitlik eder.

– Seyyid Kutub

O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu