036 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لَا ٱلشَّمۡسُ يَنۢبَغِي لَهَآ أَن تُدۡرِكَ ٱلۡقَمَرَ وَلَا ٱلَّيۡلُ سَابِقُ ٱلنَّهَارِۚ وَكُلّٞ فِي فَلَكٖ يَسۡبَحُونَ ٤٠

Ne Güneş, kendine Ay’a çatması yaraşır, ne de gece gündüzü geçer, her biri birer felekte yüzerler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَءَايَةٞ لَّهُمۡ أَنَّا حَمَلۡنَا ذُرِّيَّتَهُمۡ فِي ٱلۡفُلۡكِ ٱلۡمَشۡحُونِ ٤١

Bir âyet de onlara o dolu gemide zürriyetlerini taşımamız

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَخَلَقۡنَا لَهُم مِّن مِّثۡلِهِۦ مَا يَرۡكَبُونَ ٤٢

ve kendilerine o misilliden binecekleri şeyler yaratmamızdır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِن نَّشَأۡ نُغۡرِقۡهُمۡ فَلَا صَرِيخَ لَهُمۡ وَلَا هُمۡ يُنقَذُونَ ٤٣

Dilersek onları gark da ederiz, o vakit ne onlara feryadcı vardır, ne de onlar kurtarılırlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِلَّا رَحۡمَةٗ مِّنَّا وَمَتَٰعًا إِلَىٰ حِينٖ ٤٤

Ancak tarafımızdan bir rahmet ve bir zamana kadar yaşatmak için başka.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱتَّقُواْ مَا بَيۡنَ أَيۡدِيكُمۡ وَمَا خَلۡفَكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تُرۡحَمُونَ ٤٥

Hâl böyle iken onlara “önünüzdekini ve arkanızdakini gözetip korunun ki rahmete şâyân olasınız” denildiği zaman

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَا تَأۡتِيهِم مِّنۡ ءَايَةٖ مِّنۡ ءَايَٰتِ رَبِّهِمۡ إِلَّا كَانُواْ عَنۡهَا مُعۡرِضِينَ ٤٦

kendilerine Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet de gelse mutlaka ondan yüz çeviregeldiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ أَنفِقُواْ مِمَّا رَزَقَكُمُ ٱللَّهُ قَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لِلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَنُطۡعِمُ مَن لَّوۡ يَشَآءُ ٱللَّهُ أَطۡعَمَهُۥٓ إِنۡ أَنتُمۡ إِلَّا فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٖ ٤٧

“Allah’ın size merzuk kıldığı şeylerden hayra sarfedin” denildiği zaman da onlara o küfredenler, iman edenler için şöyle dediler: “Biz hiç yedirir miyiz o kişiye ki Allah dilese ona yiyeceğini verirdi, siz apaçık bir dalâl içinde değil de nesiniz!”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَيَقُولُونَ مَتَىٰ هَٰذَا ٱلۡوَعۡدُ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ ٤٨

“Ve ne zaman bu vaad, doğru iseniz?” diyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مَا يَنظُرُونَ إِلَّا صَيۡحَةٗ وَٰحِدَةٗ تَأۡخُذُهُمۡ وَهُمۡ يَخِصِّمُونَ ٤٩

Başka değil, tek bir sayhaya bakıyorlar, bir sayha ki onlar çekişip dururlarken kendilerini yakalayıverir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَلَا يَسۡتَطِيعُونَ تَوۡصِيَةٗ وَلَآ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِمۡ يَرۡجِعُونَ ٥٠

O zaman bir tavsiyeye bile kādir olamazlar, ailelerine de dönecek değillerdir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu