036 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَلَمۡ يَرَوۡاْ كَمۡ أَهۡلَكۡنَا قَبۡلَهُم مِّنَ ٱلۡقُرُونِ أَنَّهُمۡ إِلَيۡهِمۡ لَا يَرۡجِعُونَ ٣١

Baksalar a kendilerinden evvel ne kadar karnlar helâk etmişiz, onlar hiç onlara dönüp gelmiyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِن كُلّٞ لَّمَّا جَمِيعٞ لَّدَيۡنَا مُحۡضَرُونَ ٣٢

Ancak hepsi toplanıp Bizim katımıza ihzar edilmişlerdir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَءَايَةٞ لَّهُمُ ٱلۡأَرۡضُ ٱلۡمَيۡتَةُ أَحۡيَيۡنَٰهَا وَأَخۡرَجۡنَا مِنۡهَا حَبّٗا فَمِنۡهُ يَأۡكُلُونَ ٣٣

Hem bir âyettir onlara ölü Arz: Biz ona hayat verdik ve ondan habbeler çıkardık da ondan yiyip duruyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَجَعَلۡنَا فِيهَا جَنَّٰتٖ مِّن نَّخِيلٖ وَأَعۡنَٰبٖ وَفَجَّرۡنَا فِيهَا مِنَ ٱلۡعُيُونِ ٣٤

Ve onda cennetler yaptık; hurma bahçeleri, üzüm bağları, neler! İçlerinde kaynaklar akıttık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لِيَأۡكُلُواْ مِن ثَمَرِهِۦ وَمَا عَمِلَتۡهُ أَيۡدِيهِمۡۚ أَفَلَا يَشۡكُرُونَ ٣٥

Yesinler diye mahsûlünden ve kendi ellerinin maʿmûlâtından, hâlâ şükretmeyecekler mi?

– Elmalılı Hamdi Yazır

سُبۡحَٰنَ ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلۡأَزۡوَٰجَ كُلَّهَا مِمَّا تُنۢبِتُ ٱلۡأَرۡضُ وَمِنۡ أَنفُسِهِمۡ وَمِمَّا لَا يَعۡلَمُونَ ٣٦

Tenzih o yaratan Sübhân’a bütün o çiftleri, hepsini, Arz’ın bitirdiklerinden ve kendi nefislerinden ve daha bilemeyecekleri neler, nelerden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَءَايَةٞ لَّهُمُ ٱلَّيۡلُ نَسۡلَخُ مِنۡهُ ٱلنَّهَارَ فَإِذَا هُم مُّظۡلِمُونَ ٣٧

Bir âyet de onlara gece, ondan gündüzü soyarız derken bir de bakarlar ki karanlığa dalmışlardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلشَّمۡسُ تَجۡرِي لِمُسۡتَقَرّٖ لَّهَاۚ ذَٰلِكَ تَقۡدِيرُ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡعَلِيمِ ٣٨

Güneş de, kendisine mahsus bir müstekar için cereyan ediyor, o işte O Azîz-i Alîm’in takdîridir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلۡقَمَرَ قَدَّرۡنَٰهُ مَنَازِلَ حَتَّىٰ عَادَ كَٱلۡعُرۡجُونِ ٱلۡقَدِيمِ ٣٩

Ay’a da: Menzil menzil ona miktarlar biçmişizdir, nihâyet dönmüş eski urcûn gibi olmuştur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَا ٱلشَّمۡسُ يَنۢبَغِي لَهَآ أَن تُدۡرِكَ ٱلۡقَمَرَ وَلَا ٱلَّيۡلُ سَابِقُ ٱلنَّهَارِۚ وَكُلّٞ فِي فَلَكٖ يَسۡبَحُونَ ٤٠

Ne Güneş, kendine Ay’a çatması yaraşır, ne de gece gündüzü geçer, her biri birer felekte yüzerler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَءَايَةٞ لَّهُمۡ أَنَّا حَمَلۡنَا ذُرِّيَّتَهُمۡ فِي ٱلۡفُلۡكِ ٱلۡمَشۡحُونِ ٤١

Bir âyet de onlara o dolu gemide zürriyetlerini taşımamız

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu