056 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَسَبِّحۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلۡعَظِيمِ ٧٤

O halde Rabbini, Azîm ismi ile tesbih et, (Sübhane Rabbiyel-Azîm, de).

– Ali Fikri Yavuz

۞ فَلَآ أُقۡسِمُ بِمَوَٰقِعِ ٱلنُّجُومِ ٧٥

Peyderpey inen Kur’an’a yemin ederim,

– Ali Fikri Yavuz

وَإِنَّهُۥ لَقَسَمٞ لَّوۡ تَعۡلَمُونَ عَظِيمٌ ٧٦

Ki eğer bilirseniz bu yemin, gerçekten büyük bir yemindir.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّهُۥ لَقُرۡءَانٞ كَرِيمٞ ٧٧

Muhakkak ki o, (faydası çok) bir Kur’an-ı Kerim’dir.

– Ali Fikri Yavuz

فِي كِتَٰبٖ مَّكۡنُونٖ ٧٨

Öyle ki, (Allah katında) Levh-i Mahfûz’da saklıdır.

– Ali Fikri Yavuz

لَّا يَمَسُّهُۥٓ إِلَّا ٱلۡمُطَهَّرُونَ ٧٩

Ona tertemiz (abdestli) olanlardan başkası el sürmesin.

– Ali Fikri Yavuz

تَنزِيلٞ مِّن رَّبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٨٠

Âlemlerin Rabbinden indirilmedir o...

– Ali Fikri Yavuz

أَفَبِهَٰذَا ٱلۡحَدِيثِ أَنتُم مُّدۡهِنُونَ ٨١

Şimdi siz, bu (İlâhi) kelâma mı yağ (leke) süreceksiniz?

– Ali Fikri Yavuz

وَتَجۡعَلُونَ رِزۡقَكُمۡ أَنَّكُمۡ تُكَذِّبُونَ ٨٢

Ve (Kur’an’dan nasibinizi), rızkınıza şükretmeyi inkâra mı kalkışacaksınız?

– Ali Fikri Yavuz

فَلَوۡلَآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلۡحُلۡقُومَ ٨٣

(Haydi sizi görelim), can boğaza dayandığı zaman!...

– Ali Fikri Yavuz

وَأَنتُمۡ حِينَئِذٖ تَنظُرُونَ ٨٤

O vakit (ölünün etrafında bulunan sizler), bakar durursunuz. (Elinizden bir şey gelmez, canınızın çıkmasını beklersiniz).

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu