بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
ءَأَنتُمۡ أَنزَلۡتُمُوهُ مِنَ ٱلۡمُزۡنِ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡمُنزِلُونَ ٦٩
Siz mi indiriyorsunuz onu buluttan, yoksa Biz miyiz indiren?
Onu siz mi buluttan yere indiriyorsunuz, yoksa onu indiren biz miyiz?
Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?
لَوۡ نَشَآءُ جَعَلۡنَٰهُ أُجَاجٗا فَلَوۡلَا تَشۡكُرُونَ ٧٠
Dilersek onu acı bir çorak ediverirdik, o hâlde şükretseniz a!.
Eğer isteseydik onu acı yapardık. Şükretsenize!
Dileseydik onu acı bir su yapardık. O hâlde şükretseydiniz ya!.
أَفَرَءَيۡتُمُ ٱلنَّارَ ٱلَّتِي تُورُونَ ٧١
Bir de gördünüz mü o çaktığınız ateşi
Tutuşturduğunuz ateşi görüyor musunuz?
Tutuşturduğunuz ateşe ne dersiniz?!
ءَأَنتُمۡ أَنشَأۡتُمۡ شَجَرَتَهَآ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡمُنشِـُٔونَ ٧٢
Siz mi inşâ ettiniz onun ağacını, yoksa Biz miyiz inşâ eden?
Onun ağacını siz mi yaratıyorsunuz, yoksa onu yaratan biz miyiz?
Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?
نَحۡنُ جَعَلۡنَٰهَا تَذۡكِرَةٗ وَمَتَٰعٗا لِّلۡمُقۡوِينَ ٧٣
Biz onu hem bir muhtıra kıldık hem de bir istifade: Alandaki muhtaçlar için.
Biz onu hem düşündürücü, ibret verici bir uyarıcı, hem de ihtiyacı olanlar için bir yararlanma kaynağı olarak yarattık.
Biz onu bir ibret ve ıssız yerlerde yaşayanlara bir yarar kaynağı kıldık.
فَسَبِّحۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلۡعَظِيمِ ٧٤
O hâlde tesbih et Rabbine azîm ismiyle.
Öyleyse yüce Rabbinin adını noksanlıklardan tenzih et.
O hâlde, O yüce Rabbinin adını tesbih et (yücelt).
۞ فَلَآ أُقۡسِمُ بِمَوَٰقِعِ ٱلنُّجُومِ ٧٥
Artık yok, o nücûmun mevkilerine kasem ederim.
Yıldızların yörüngeleri üzerine yemin ederim ki;
(75-76) Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, -eğer bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir-
وَإِنَّهُۥ لَقَسَمٞ لَّوۡ تَعۡلَمُونَ عَظِيمٌ ٧٦
Ve fi’l-hakīka o bilseniz çok büyük bir kasemdir
Keşke bilseniz bu ne büyük bir yemindir
(75-76) Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, -eğer bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir-
إِنَّهُۥ لَقُرۡءَانٞ كَرِيمٞ ٧٧
ki hakikaten o bir Kur’ân-ı Kerîm’dir.
Bu kitap, yüce Kur'an'dır.
O, elbette değerli bir Kur’an’dır.
فِي كِتَٰبٖ مَّكۡنُونٖ ٧٨
Öyle bir kitapta ki mahfuz tutulur
Aslı (Allah katındaki) bir kitapta saklıdır.
Korunmuş bir kitaptadır.
لَّا يَمَسُّهُۥٓ إِلَّا ٱلۡمُطَهَّرُونَ ٧٩
ona tertemiz temizlenmiş olanlardan başkası el süremez.
Ona sadece tertemiz kimseler el sürebilir.
Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir.