بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَفَرَءَيۡتُمُ ٱلۡمَآءَ ٱلَّذِي تَشۡرَبُونَ ٦٨

şimdi gördünüz mü o içtiğiniz suyu?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

ءَأَنتُمۡ أَنزَلۡتُمُوهُ مِنَ ٱلۡمُزۡنِ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡمُنزِلُونَ ٦٩

Buluttan onu siz mi indiriyordunuz. yoksa Biz miyiz indiren?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

لَوۡ نَشَآءُ جَعَلۡنَٰهُ أُجَاجٗا فَلَوۡلَا تَشۡكُرُونَ ٧٠

Dileseydik onu acı bir çorak yapardık. O halde şükretseniz ya!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

أَفَرَءَيۡتُمُ ٱلنَّارَ ٱلَّتِي تُورُونَ ٧١

Bir de o çaktığınız ateşi gördünüz mü?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

ءَأَنتُمۡ أَنشَأۡتُمۡ شَجَرَتَهَآ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡمُنشِـُٔونَ ٧٢

Onun ağacını siz mi inşa ettiniz, yoksa Biz miyiz inşa eden?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

نَحۡنُ جَعَلۡنَٰهَا تَذۡكِرَةٗ وَمَتَٰعٗا لِّلۡمُقۡوِينَ ٧٣

Biz onu hem bir ihtar, hem de alandaki muhtaçlara (çöl yolcularına) faydalı kıldık;

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَسَبِّحۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلۡعَظِيمِ ٧٤

O halde Rabbini o büyük adıyla tesbih et!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

۞ فَلَآ أُقۡسِمُ بِمَوَٰقِعِ ٱلنُّجُومِ ٧٥

Artık yok, yıldızların yerlerine yemin ederim;

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَإِنَّهُۥ لَقَسَمٞ لَّوۡ تَعۡلَمُونَ عَظِيمٌ ٧٦

bilseniz o, gerçekten çok büyük bir yemindir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّهُۥ لَقُرۡءَانٞ كَرِيمٞ ٧٧

Ki bu, hakikaten çok değerli bir Kur'an'dır.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فِي كِتَٰبٖ مَّكۡنُونٖ ٧٨

Korunan bir Kitapta;

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00