056 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لَأٓكِلُونَ مِن شَجَرٖ مِّن زَقُّومٖ ٥٢

Lâbüd yersiniz de bir ağaçtan, zakkumdan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Size kesinlikle Zakkum ağacının meyvası yedirilecektir.

– Seyyid Kutub

Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz.

– Diyanet İşleri

فَمَالِـُٔونَ مِنۡهَا ٱلۡبُطُونَ ٥٣

Doldurursunuz da karınlarınızı ondan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onunla karınlarınız doldurulacaktır.

– Seyyid Kutub

Karınlarınızı ondan dolduracaksınız.

– Diyanet İşleri

فَشَٰرِبُونَ عَلَيۡهِ مِنَ ٱلۡحَمِيمِ ٥٤

İçersiniz de üstüne o hamîmden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Üzerine de kaynar su içeceksiniz.

– Seyyid Kutub

Üstüne de o kaynar sudan içeceksiniz.

– Diyanet İşleri

فَشَٰرِبُونَ شُرۡبَ ٱلۡهِيمِ ٥٥

İçersiniz hüyam illetine tutulmuş kanmak bilmez develer gibi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onu, içtikçe susayan develer gibi içeceksiniz.

– Seyyid Kutub

Kanmak bilmez susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz.

– Diyanet İşleri

هَٰذَا نُزُلُهُمۡ يَوۡمَ ٱلدِّينِ ٥٦

İşte bu onların konuklukları o din günü (cezâ günü).

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar hesap günü işte böyle ağırlanacaklardır.

– Seyyid Kutub

İşte bu hesap ve ceza gününde onlara ziyafetleridir.

– Diyanet İşleri

نَحۡنُ خَلَقۡنَٰكُمۡ فَلَوۡلَا تُصَدِّقُونَ ٥٧

Biz yarattık sizi, hâlâ tasdik etmeyecek misiniz?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sizleri yaratan biziz, bunu onaylasanıza.

– Seyyid Kutub

Sizi biz yarattık. Hâlâ tasdik etmeyecek misiniz?

– Diyanet İşleri

أَفَرَءَيۡتُم مَّا تُمۡنُونَ ٥٨

Şimdi gördünüz mü o döktüğünüz meniyi?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Fışkırttığınız meniyi görüyor musunuz?

– Seyyid Kutub

Attığınız o meniye ne dersiniz?!

– Diyanet İşleri

ءَأَنتُمۡ تَخۡلُقُونَهُۥٓ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡخَٰلِقُونَ ٥٩

Siz mi yaratıyorsunuz onu, yoksa Biz miyiz yaratan?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa onu yaratan biz miyiz?

– Seyyid Kutub

Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratan biz miyiz?

– Diyanet İşleri

نَحۡنُ قَدَّرۡنَا بَيۡنَكُمُ ٱلۡمَوۡتَ وَمَا نَحۡنُ بِمَسۡبُوقِينَ ٦٠

Biz takdir ettik aranızda o ölümü ve Bizim önümüze geçilmez.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ölümü aranızda plânlayan biziz. Hiç kimse bizim önümüze geçemez.

– Seyyid Kutub

Sizin yerinize benzerlerinizi getirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden yaratmak üzere aranızda ölümü biz takdir ettik. (Bu konuda) bizim önümüze geçilmez.

– Diyanet İşleri

عَلَىٰٓ أَن نُّبَدِّلَ أَمۡثَٰلَكُمۡ وَنُنشِئَكُمۡ فِي مَا لَا تَعۡلَمُونَ ٦١

Kılıklarınızı değiştirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir neş’ette inşâ etmek üzereyiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Amacımız benzerlerinizi yerinize geçirmek ve hepinizi bilmediğiniz bir alemde yeniden diriltmektir.

– Seyyid Kutub

Sizin yerinize benzerlerinizi getirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden yaratmak üzere aranızda ölümü biz takdir ettik. (Bu konuda) bizim önümüze geçilmez.

– Diyanet İşleri

وَلَقَدۡ عَلِمۡتُمُ ٱلنَّشۡأَةَ ٱلۡأُولَىٰ فَلَوۡلَا تَذَكَّرُونَ ٦٢

Her hâlde ilk neş’eti biliyorsunuz, o hâlde düşünsenize.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İlk yaratılmayı bildiniz. Bunu düşünüp ders alsanıza!

– Seyyid Kutub

Andolsun, birinci yaratılışı(nızı) biliyorsunuz. O halde düşünseniz ya!

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu