056 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قُلۡ إِنَّ ٱلۡأَوَّلِينَ وَٱلۡأٓخِرِينَ ٤٩

De ki: “Muhakkak bütün evvelîn ve âhirîn

– Elmalılı Hamdi Yazır

De ki: «Öncekiler de, sonrakiler de.»

– Seyyid Kutub

De ki: "Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır."

– Diyanet İşleri

لَمَجۡمُوعُونَ إِلَىٰ مِيقَٰتِ يَوۡمٖ مَّعۡلُومٖ ٥٠

lâbüd cem‘ olunacaklar mîkātına mâlum bir günün”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Belirlenmiş bir günün randevusunda bir araya getirileceklerdir.

– Seyyid Kutub

De ki: "Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır."

– Diyanet İşleri

ثُمَّ إِنَّكُمۡ أَيُّهَا ٱلضَّآلُّونَ ٱلۡمُكَذِّبُونَ ٥١

Sonra siz, ey sapkın münkirler!.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra siz, ey sapık yalanlayıcılar,

– Seyyid Kutub

Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz.

– Diyanet İşleri

لَأٓكِلُونَ مِن شَجَرٖ مِّن زَقُّومٖ ٥٢

Lâbüd yersiniz de bir ağaçtan, zakkumdan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Size kesinlikle Zakkum ağacının meyvası yedirilecektir.

– Seyyid Kutub

Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz.

– Diyanet İşleri

فَمَالِـُٔونَ مِنۡهَا ٱلۡبُطُونَ ٥٣

Doldurursunuz da karınlarınızı ondan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onunla karınlarınız doldurulacaktır.

– Seyyid Kutub

Karınlarınızı ondan dolduracaksınız.

– Diyanet İşleri

فَشَٰرِبُونَ عَلَيۡهِ مِنَ ٱلۡحَمِيمِ ٥٤

İçersiniz de üstüne o hamîmden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Üzerine de kaynar su içeceksiniz.

– Seyyid Kutub

Üstüne de o kaynar sudan içeceksiniz.

– Diyanet İşleri

فَشَٰرِبُونَ شُرۡبَ ٱلۡهِيمِ ٥٥

İçersiniz hüyam illetine tutulmuş kanmak bilmez develer gibi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onu, içtikçe susayan develer gibi içeceksiniz.

– Seyyid Kutub

Kanmak bilmez susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz.

– Diyanet İşleri

هَٰذَا نُزُلُهُمۡ يَوۡمَ ٱلدِّينِ ٥٦

İşte bu onların konuklukları o din günü (cezâ günü).

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar hesap günü işte böyle ağırlanacaklardır.

– Seyyid Kutub

İşte bu hesap ve ceza gününde onlara ziyafetleridir.

– Diyanet İşleri

نَحۡنُ خَلَقۡنَٰكُمۡ فَلَوۡلَا تُصَدِّقُونَ ٥٧

Biz yarattık sizi, hâlâ tasdik etmeyecek misiniz?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sizleri yaratan biziz, bunu onaylasanıza.

– Seyyid Kutub

Sizi biz yarattık. Hâlâ tasdik etmeyecek misiniz?

– Diyanet İşleri

أَفَرَءَيۡتُم مَّا تُمۡنُونَ ٥٨

Şimdi gördünüz mü o döktüğünüz meniyi?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Fışkırttığınız meniyi görüyor musunuz?

– Seyyid Kutub

Attığınız o meniye ne dersiniz?!

– Diyanet İşleri

ءَأَنتُمۡ تَخۡلُقُونَهُۥٓ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡخَٰلِقُونَ ٥٩

Siz mi yaratıyorsunuz onu, yoksa Biz miyiz yaratan?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa onu yaratan biz miyiz?

– Seyyid Kutub

Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratan biz miyiz?

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu