056 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَكَانُواْ يَقُولُونَ أَئِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ ٤٧

Bir de diyorlardı ki: “- Öldüğümüz ve bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz vakit mi, hakikaten biz mi dirilecek mişiz?

– Ali Fikri Yavuz

أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ ٤٨

Evvelki atalarımızda mı?”

– Ali Fikri Yavuz

قُلۡ إِنَّ ٱلۡأَوَّلِينَ وَٱلۡأٓخِرِينَ ٤٩

(Ey Rasûlüm, o münkirlere) söyle: “- Muhakkak bütün evvelkiler ve sonrakiler,

– Ali Fikri Yavuz

لَمَجۡمُوعُونَ إِلَىٰ مِيقَٰتِ يَوۡمٖ مَّعۡلُومٖ ٥٠

Belirli bir günün muayyen vaktinde çaresiz toplanacaklardır.”

– Ali Fikri Yavuz

ثُمَّ إِنَّكُمۡ أَيُّهَا ٱلضَّآلُّونَ ٱلۡمُكَذِّبُونَ ٥١

Sonra, muhakkak ki siz ey sapkınlar, yalancılar!

– Ali Fikri Yavuz

لَأٓكِلُونَ مِن شَجَرٖ مِّن زَقُّومٖ ٥٢

Elbette (cehennemde) zakkum ağacından yiyeceksiniz;

– Ali Fikri Yavuz

فَمَالِـُٔونَ مِنۡهَا ٱلۡبُطُونَ ٥٣

Karınlarınızı ondan dolduracaksınız.

– Ali Fikri Yavuz

فَشَٰرِبُونَ عَلَيۡهِ مِنَ ٱلۡحَمِيمِ ٥٤

Üstüne de (şiddetle susayacağınız için) o kaynar sudan içeceksiniz.

– Ali Fikri Yavuz

فَشَٰرِبُونَ شُرۡبَ ٱلۡهِيمِ ٥٥

Öyle ki, suya kanmayan develerin içişi gibi içeceksiniz.

– Ali Fikri Yavuz

هَٰذَا نُزُلُهُمۡ يَوۡمَ ٱلدِّينِ ٥٦

İşte hesap günü, onlara ziyafet bu!

– Ali Fikri Yavuz

نَحۡنُ خَلَقۡنَٰكُمۡ فَلَوۡلَا تُصَدِّقُونَ ٥٧

(Ey İnkârcılar), sizi biz yarattık; hâlâ (peygamberleri) tasdik etmiyecek misiniz?

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu