بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَطَلۡحٖ مَّنضُودٖ ٢٩

salkım muzlar içinde,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَظِلّٖ مَّمۡدُودٖ ٣٠

uzamış bir gölge,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَمَآءٖ مَّسۡكُوبٖ ٣١

وَفَٰكِهَةٖ كَثِيرَةٖ ٣٢

لَّا مَقۡطُوعَةٖ وَلَا مَمۡنُوعَةٖ ٣٣

(ki) bunlar ne eksilir, ne de yasaklanırlar,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَفُرُشٖ مَّرۡفُوعَةٍ ٣٤

yüksek döşekler (üstündedirler).

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّآ أَنشَأۡنَٰهُنَّ إِنشَآءٗ ٣٥

Biz onları yeniden inşa etmişizdir,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَجَعَلۡنَٰهُنَّ أَبۡكَارًا ٣٦

onları bakire kılmışızdır,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

عُرُبًا أَتۡرَابٗا ٣٧

kocalarını çok seven aynı yaşta,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

لِّأَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ ٣٨

sağın adamları için.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ ٣٩

Bir çoğu önceki (ümmet)lerden,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00