بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
كَأَمۡثَٰلِ ٱللُّؤۡلُوِٕ ٱلۡمَكۡنُونِ ٢٣
Saklı inci timsâlleri gibi.
Tıpkı sedefteki inciler gibi.
Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır.
جَزَآءَۢ بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ ٢٤
İşledikleri amellere mükâfat için.
Yaptıkları iyiliklerin karşılığı olarak,
(Bütün bunlar) işledikleri amellere karşılık bir mükâfat olarak (verilir.)
لَا يَسۡمَعُونَ فِيهَا لَغۡوٗا وَلَا تَأۡثِيمًا ٢٥
Ne bir boş lâf işitirler orada ne de bir te’sîm.
Orada ne boş ve ne günah içerikli bir söz işitirler.
Orada ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir şey işitirler.
إِلَّا قِيلٗا سَلَٰمٗا سَلَٰمٗا ٢٦
Ancak bir kelâm: Selâmen selâm.
İşittikleri tek söz «selâm, selâm» dır.
Sadece "selam!", "selam!" sözünü işitirler.
وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ ٢٧
Ashâb-ı yemîn ise ne ashâb-ı yemîn.
Defterleri sağdan verilenler. Ne mutlu onlara!
Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir!
فِي سِدۡرٖ مَّخۡضُودٖ ٢٨
Dal bastı kirazlar
Onlar dikensiz sedir ağaçları,
(Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.
وَطَلۡحٖ مَّنضُودٖ ٢٩
sıvama muzlar içinde.
Meyva yüklü muz ağaçları arasında,
(Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.
وَظِلّٖ مَّمۡدُودٖ ٣٠
Memdûd bir saye
Kesintisiz gölgeler altında,
(Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.
وَمَآءٖ مَّسۡكُوبٖ ٣١
çağlayan bir su
Çağlayan akarsu boylarında,
(Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.
وَفَٰكِهَةٖ كَثِيرَةٖ ٣٢
birçok meyve.
Bol meyvalar yanında,
(Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.
لَّا مَقۡطُوعَةٖ وَلَا مَمۡنُوعَةٖ ٣٣
Ne eksilir, ne men‘ edilir.
Sürekli ve yasaksız,
(Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.