بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أُوْلَٰٓئِكَ ٱلۡمُقَرَّبُونَ ١١

Bunlar, dereceleri en yüksek olanlar...

– Ali Fikri Yavuz

فِي جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ ١٢

Naîm cennetlerindedirler.

– Ali Fikri Yavuz

ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٣

Evvelki ümmetlerin (hayırda ileri geçenlerinden) çok kimseler,

– Ali Fikri Yavuz

وَقَلِيلٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ ١٤

Biraz da sonrakilerden (ahir zaman peygamberinin hayırda ileri geçenleri),

– Ali Fikri Yavuz

عَلَىٰ سُرُرٖ مَّوۡضُونَةٖ ١٥

Mücevheratla işlemeli tahtlar üstünde,

– Ali Fikri Yavuz

مُّتَّكِـِٔينَ عَلَيۡهَا مُتَقَٰبِلِينَ ١٦

Onlara yaslanarak karşı karşıya kurulmuşlar...

– Ali Fikri Yavuz

يَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ وِلۡدَٰنٞ مُّخَلَّدُونَ ١٧

Dolaşır etraflarında, (tazelikleri) daimî genç hizmetçiler,

– Ali Fikri Yavuz

بِأَكۡوَابٖ وَأَبَارِيقَ وَكَأۡسٖ مِّن مَّعِينٖ ١٨

Cennet şarabından dolu sürahiler, ibrikler ve kadehlerle...

– Ali Fikri Yavuz

لَّا يُصَدَّعُونَ عَنۡهَا وَلَا يُنزِفُونَ ١٩

Ondan başları ağrımaz, sarhoş da olmazlar...

– Ali Fikri Yavuz

وَفَٰكِهَةٖ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ ٢٠

Bir de seçtikleri meyvelerle,

– Ali Fikri Yavuz

وَلَحۡمِ طَيۡرٖ مِّمَّا يَشۡتَهُونَ ٢١

Ve arzu ettikleri kuş etleri ile (hizmetçiler etraflarında dolanır.)

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00