052 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَمۡ لَهُمۡ سُلَّمٞ يَسۡتَمِعُونَ فِيهِۖ فَلۡيَأۡتِ مُسۡتَمِعُهُم بِسُلۡطَٰنٖ مُّبِينٍ ٣٨

Yoksa onlara mahsus bir merdiven var da ondan dinliyorlar mı? Öyle ise dinleyicileri beyan edecek bir burhan getirsin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yoksa onlar, üzerine çıkıp gizli sırları dinledikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse, dinleyenleri açık bir delil getirsin.

– Seyyid Kutub

Yoksa onların, kendisi vasıtasıyla (ilahi vahyi) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? (Eğer varsa) dinleyenleri, açık bir delil getirsin!

– Diyanet İşleri

أَمۡ لَهُ ٱلۡبَنَٰتُ وَلَكُمُ ٱلۡبَنُونَ ٣٩

Yoksa kızlar O’na, oğullar size öyle mi?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yoksa kızlar Allah'a, oğullar size mi?

– Seyyid Kutub

Yoksa, kızlar O'na (Allah'a) da oğullar size mi?

– Diyanet İşleri

أَمۡ تَسۡـَٔلُهُمۡ أَجۡرٗا فَهُم مِّن مَّغۡرَمٖ مُّثۡقَلُونَ ٤٠

Yoksa kendilerinden bir ücret istiyorsun da cereme vermekten ezilmekteler mi?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun da onlar ağır bir borç altında mı kalıyorlar?

– Seyyid Kutub

Yoksa sen onlardan (tebliğ görevine karşılık) bir ücret istiyorsun da onlar, borçtan ağır bir yük altında mı kalmışlardır?

– Diyanet İşleri

أَمۡ عِندَهُمُ ٱلۡغَيۡبُ فَهُمۡ يَكۡتُبُونَ ٤١

Yoksa gayb onların yanında da onlar mı yazıyorlar?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yoksa gayb kendilerinin yanındadır da kendileri mi istediklerini yapıyorlar?

– Seyyid Kutub

Yoksa, gayb ilmi onların yanında da ondan mı yazıyorlar?

– Diyanet İşleri

أَمۡ يُرِيدُونَ كَيۡدٗاۖ فَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ هُمُ ٱلۡمَكِيدُونَ ٤٢

Yoksa bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Fakat o küfredenler kendileri o tuzağa düşeceklerdir..

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yoksa bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Asıl tuzağa düşecek olanlar, o inkar edenlerin kendileridir.

– Seyyid Kutub

Yoksa, bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Asıl, inkar edenler tuzağa düşecek olanlardır.

– Diyanet İşleri

أَمۡ لَهُمۡ إِلَٰهٌ غَيۡرُ ٱللَّهِۚ سُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يُشۡرِكُونَ ٤٣

Yoksa onların Allah’tan başka bir ilâhları mı var? Sübhânallah onların şirkinden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yoksa onların Allah'tan başka bir tanrısı mı var? Allah'ın şanı onların ortak koştuklarından yücedir.

– Seyyid Kutub

Yoksa onların Allah'tan başka bir ilahı mı var? Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.

– Diyanet İşleri

وَإِن يَرَوۡاْ كِسۡفٗا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ سَاقِطٗا يَقُولُواْ سَحَابٞ مَّرۡكُومٞ ٤٤

Hem onlar semâdan bir kıt‘ayı düşerken görseler, terâküm etmiş bir bulut diyecekler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Gökten bir parçanın düştüğünü görsek «Üst üste yığılmış bulutlardır» derler.

– Seyyid Kutub

Gökten düşmekte olan parçalar görseler, "Bunlar, üst üste yığılmış bulutlardır" derler.

– Diyanet İşleri

فَذَرۡهُمۡ حَتَّىٰ يُلَٰقُواْ يَوۡمَهُمُ ٱلَّذِي فِيهِ يُصۡعَقُونَ ٤٥

O hâlde bırak onları tâ o çarpılacakları günlerine kadar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Korkudan bayılacakları günlerine kavuşuncaya kadar bırak onları.

– Seyyid Kutub

Artık sen çarpılacakları günlerine kadar onları kendi hallerine bırak.

– Diyanet İşleri

يَوۡمَ لَا يُغۡنِي عَنۡهُمۡ كَيۡدُهُمۡ شَيۡـٔٗا وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ ٤٦

O gün ki hiçbir tedbirlerinin kendilerine zerrece fâidesi olmayacaktır ve hiçbir suretle kurtarılmayacaklardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O gün, tuzakları kendilerine hiçbir yarar sağlamaz ve onlara yardım da edilmez.

– Seyyid Kutub

O gün tuzakları kendilerine hiçbir fayda vermeyecektir ve kendilerine yardım da edilmeyecektir.

– Diyanet İşleri

وَإِنَّ لِلَّذِينَ ظَلَمُواْ عَذَابٗا دُونَ ذَٰلِكَ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ ٤٧

O zulmedenlere ondan beride de bir azab vardır, velâkin pek çokları bilmezler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Zulmedenlere, şüphesiz bundan başka da azab vardır; fakat onların çoğu bilmezler.

– Seyyid Kutub

Şüphesiz zulmedenlere bundan başka bir azap daha var. Fakat onların çoğu bilmezler.

– Diyanet İşleri

وَٱصۡبِرۡ لِحُكۡمِ رَبِّكَ فَإِنَّكَ بِأَعۡيُنِنَاۖ وَسَبِّحۡ بِحَمۡدِ رَبِّكَ حِينَ تَقُومُ ٤٨

Hem Rabbinin hükmüne sabret, çünkü sen bizim nezâretimiz altındasın. Kalktığın sırada Rabbine hamd ile tesbih eyle.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Rabbinin hükmüne sabret, çünkü sen, gözlerimizin önündesin, kalktığın zaman Rabbini övgü ile an.

– Seyyid Kutub

Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin, kalktığında Rabbini hamd ile tespih et.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu