064 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

زَعَمَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ أَن لَّن يُبۡعَثُواْۚ قُلۡ بَلَىٰ وَرَبِّي لَتُبۡعَثُنَّ ثُمَّ لَتُنَبَّؤُنَّ بِمَا عَمِلۡتُمۡۚ وَذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ يَسِيرٞ ٧

Kâfir olanlar, asla öldükten sonra diriltilmiyeceklerini zannedib iddia ettiler. (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- Hayır, (zannettiğiniz gibi değil) Rabbim hakkı için muhakkak diriltileceksiniz. Sonra da (hesaba çekilerek) muhakkak yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu ise, Allah’a göre kolaydır.

– Ali Fikri Yavuz

فَـَٔامِنُواْ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَٱلنُّورِ ٱلَّذِيٓ أَنزَلۡنَاۚ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ ٨

Onun için, siz, Allah’a, Peygamberine ve indirdiğimiz Kur’an’a iman ediniz. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

– Ali Fikri Yavuz

يَوۡمَ يَجۡمَعُكُمۡ لِيَوۡمِ ٱلۡجَمۡعِۖ ذَٰلِكَ يَوۡمُ ٱلتَّغَابُنِۗ وَمَن يُؤۡمِنۢ بِٱللَّهِ وَيَعۡمَلۡ صَٰلِحٗا يُكَفِّرۡ عَنۡهُ سَيِّـَٔاتِهِۦ وَيُدۡخِلۡهُ جَنَّٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدٗاۚ ذَٰلِكَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ ٩

Sizi, o toplanma günü (hesab) için bir araya getireceği günü (kıyameti) hatırla. İşte bu, (kâfirler için) aldanma günüdür. Kim Allah’a iman eder ve salih amel işlerse, Allah onun günahlarını örter ve onu, (ağaçları) altından ırmaklar akar cennetlere koyar; ebedî olarak oralarda kalıcılar oldukları halde... İşte bu, çok büyük kurtuluştur.

– Ali Fikri Yavuz

وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَكَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَآ أُوْلَٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِ خَٰلِدِينَ فِيهَاۖ وَبِئۡسَ ٱلۡمَصِيرُ ١٠

(Allah’ın vahdaniyyetini) inkâr edenler, bir de ayetlerimizi (Peygamberi ve Kur’an’ı) yalanlıyanlar ise, cehennemliktirler; orada devamlı kalacaklardır. O, ne fena varılacak yerdir!...

– Ali Fikri Yavuz

مَآ أَصَابَ مِن مُّصِيبَةٍ إِلَّا بِإِذۡنِ ٱللَّهِۗ وَمَن يُؤۡمِنۢ بِٱللَّهِ يَهۡدِ قَلۡبَهُۥۚ وَٱللَّهُ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ ١١

Allah’ın izni olmayınca, hiç bir musibet başa gelmez. Kim de Allah’a iman ederse, Allah onun kalbine hidayet verir. Allah her şeyi (noksansız) bilendir.

– Ali Fikri Yavuz

وَأَطِيعُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُواْ ٱلرَّسُولَۚ فَإِن تَوَلَّيۡتُمۡ فَإِنَّمَا عَلَىٰ رَسُولِنَا ٱلۡبَلَٰغُ ٱلۡمُبِينُ ١٢

(İmandan sonra) Allah’a itaat edin; Peygambere itaat edin. Eğer (itaat etmekten) yüz çevirirseniz, Peygamberimize düşen sadece açık bir tebliğdir. (Görevi bundan ibarettir, onu da yapmıştır.)

– Ali Fikri Yavuz

ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۚ وَعَلَى ٱللَّهِ فَلۡيَتَوَكَّلِ ٱلۡمُؤۡمِنُونَ ١٣

Allah var, O’ndan başka hiç bir ilâh yok; onun için Allah’a tevekkül etsin müminler...

– Ali Fikri Yavuz

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِنَّ مِنۡ أَزۡوَٰجِكُمۡ وَأَوۡلَٰدِكُمۡ عَدُوّٗا لَّكُمۡ فَٱحۡذَرُوهُمۡۚ وَإِن تَعۡفُواْ وَتَصۡفَحُواْ وَتَغۡفِرُواْ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٌ ١٤

Ey iman edenler! Haberiniz olsun ki, zevcelerinizle evlâdlarınızdan bir kısmı, (sizi ibadetten alıkoymak, emirlerinize uymamak suretiyle) size bir nevi düşmandır. O halde onlardan sakının; (kötülüklerinden emin olmayınız). Bununla beraber afv eder, kusurlarına bakmaz, günahlarını örterseniz, şübhe yok ki Allah Gafûr’dur= çok bağışlayandır, Rahîm’dir= çok merhametlidir.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّمَآ أَمۡوَٰلُكُمۡ وَأَوۡلَٰدُكُمۡ فِتۡنَةٞۚ وَٱللَّهُ عِندَهُۥٓ أَجۡرٌ عَظِيمٞ ١٥

Her halde mallarınız ve çocuklarınız (sizin için) bir belâ ve imtihandır; (çünkü sizi birtakım günahlara sokabilirler). Allah ise, büyük sevab O’nun katındadır.

– Ali Fikri Yavuz

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ مَا ٱسۡتَطَعۡتُمۡ وَٱسۡمَعُواْ وَأَطِيعُواْ وَأَنفِقُواْ خَيۡرٗا لِّأَنفُسِكُمۡۗ وَمَن يُوقَ شُحَّ نَفۡسِهِۦ فَأُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ ١٦

Onun için, gücünüz yettiği kadar Allah’dan korkun, (takva sahibi olun. Emirlerine uyun, yasaklarından kaçının). Öğüdlerini dinleyin, emirlerine itaat edin. (Hayır yollarına) harcayın; nefisleriniz için hayır yapın, Kim nefsinin cimriliğinden kurtarılırsa, işte bunlar (azabdan) kurtulanlardır.

– Ali Fikri Yavuz

إِن تُقۡرِضُواْ ٱللَّهَ قَرۡضًا حَسَنٗا يُضَٰعِفۡهُ لَكُمۡ وَيَغۡفِرۡ لَكُمۡۚ وَٱللَّهُ شَكُورٌ حَلِيمٌ ١٧

Eğer Allah’ın emrine uygun olarak ihlâs ile harcarsanız, Allah onu size, kat kat (mükâfatı ile) artırıb verir. Hem de günahlarınızı bağışlar. Allah Şekûr’dur= azıcık bir iyiliğe çok sevab verir, Halîm’dir= azabı vermekte acele etmez.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu