020 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَلَّا تَتَّبِعَنِۖ أَفَعَصَيۡتَ أَمۡرِي ٩٣

“Ey Hârûn” dedi, “sana ne mâniʿ oldu da bunların dalâlete düştüklerini gördüğün vakit benim ardımca gelmedin, emrime isyan mı ettin?”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ يَبۡنَؤُمَّ لَا تَأۡخُذۡ بِلِحۡيَتِي وَلَا بِرَأۡسِيٓۖ إِنِّي خَشِيتُ أَن تَقُولَ فَرَّقۡتَ بَيۡنَ بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ وَلَمۡ تَرۡقُبۡ قَوۡلِي ٩٤

“Ey anamın oğlu!” dedi, “sakalımı başımı tutma, emin ol ki ‘dediğime bakmadın da Benî İsrâil arasına tefrika düşürdün’ dersin diye korktum”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ فَمَا خَطۡبُكَ يَٰسَٰمِرِيُّ ٩٥

“Ya ey Sâmirî, senin derdin ne?”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ بَصُرۡتُ بِمَا لَمۡ يَبۡصُرُواْ بِهِۦ فَقَبَضۡتُ قَبۡضَةٗ مِّنۡ أَثَرِ ٱلرَّسُولِ فَنَبَذۡتُهَا وَكَذَٰلِكَ سَوَّلَتۡ لِي نَفۡسِي ٩٦

“Ben” dedi, “onların görmediklerini gördüm de Resûl’ün izinden bir avuç avuçladım da onu attım, ve bana nefsim böyle hoş gösterdi”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ فَٱذۡهَبۡ فَإِنَّ لَكَ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ أَن تَقُولَ لَا مِسَاسَۖ وَإِنَّ لَكَ مَوۡعِدٗا لَّن تُخۡلَفَهُۥۖ وَٱنظُرۡ إِلَىٰٓ إِلَٰهِكَ ٱلَّذِي ظَلۡتَ عَلَيۡهِ عَاكِفٗاۖ لَّنُحَرِّقَنَّهُۥ ثُمَّ لَنَنسِفَنَّهُۥ فِي ٱلۡيَمِّ نَسۡفًا ٩٧

“Haydi” dedi, “defol, çünkü sana hayatta şöyle demek var: Temas yok, hem sana bir vaʿîd var ki ona asla hulf edemeyeceksin. O başını bekleyip durduğun ilâhına da bak, her hâlde Biz onu yakacağız da yakacağız, sonra da kül edip onu muhakkak deryâya dökeceğiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّمَآ إِلَٰهُكُمُ ٱللَّهُ ٱلَّذِي لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۚ وَسِعَ كُلَّ شَيۡءٍ عِلۡمٗا ٩٨

Sizin ilâhınız ancak O Allah’tır ki O’ndan başka ilâh yok, O ilmi ile her şeyi kuşatmıştır”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

كَذَٰلِكَ نَقُصُّ عَلَيۡكَ مِنۡ أَنۢبَآءِ مَا قَدۡ سَبَقَۚ وَقَدۡ ءَاتَيۡنَٰكَ مِن لَّدُنَّا ذِكۡرٗا ٩٩

İşte sana böyle -yâ Muhammed- geçmişin mühim haberlerinden kıssa naklediyoruz, şüphe yok ki sana ledünnümüzden bir zikir verdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مَّنۡ أَعۡرَضَ عَنۡهُ فَإِنَّهُۥ يَحۡمِلُ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ وِزۡرًا ١٠٠

Her kim ondan yüz çevirirse şüphesiz o, kıyamet günü bir vebal yüklenecek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

خَٰلِدِينَ فِيهِۖ وَسَآءَ لَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ حِمۡلٗا ١٠١

Ebediyen onun altında kalacaklar ki onlar için kıyamet günü o ne fena yüktür.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَوۡمَ يُنفَخُ فِي ٱلصُّورِۚ وَنَحۡشُرُ ٱلۡمُجۡرِمِينَ يَوۡمَئِذٖ زُرۡقٗا ١٠٢

O gün ki Sûr üfürülecek ve mücrimleri o gün gömgök mahşere toplayacağız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَتَخَٰفَتُونَ بَيۡنَهُمۡ إِن لَّبِثۡتُمۡ إِلَّا عَشۡرٗا ١٠٣

“Ondan fazla durmadınız” diye aralarında gizli gizli konuşacaklar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu