بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالَ مَوۡعِدُكُمۡ يَوۡمُ ٱلزِّينَةِ وَأَن يُحۡشَرَ ٱلنَّاسُ ضُحٗى ٥٩

(Mûsa, Firavun’a cevaben) dedi ki: “- Sizinle buluşma zamanı, süs (bayram) günü ve insanların toplanacağı kuşluk vaktidir.”

– Ali Fikri Yavuz

فَتَوَلَّىٰ فِرۡعَوۡنُ فَجَمَعَ كَيۡدَهُۥ ثُمَّ أَتَىٰ ٦٠

Bunun üzerine Firavun döndü gitti ve bütün hile vasıtalarını topladıktan sonra geldi.

– Ali Fikri Yavuz

قَالَ لَهُم مُّوسَىٰ وَيۡلَكُمۡ لَا تَفۡتَرُواْ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبٗا فَيُسۡحِتَكُم بِعَذَابٖۖ وَقَدۡ خَابَ مَنِ ٱفۡتَرَىٰ ٦١

Mûsa onlara dedi ki: “- Yazıklar olsun size! Allah’a yalan uydurmayın, sonra bir azap ile kökünüzü keser. Gerçekten yalan uyduran ziyana uğramıştır.

– Ali Fikri Yavuz

فَتَنَٰزَعُوٓاْ أَمۡرَهُم بَيۡنَهُمۡ وَأَسَرُّواْ ٱلنَّجۡوَىٰ ٦٢

Sihirbazlar aralarında işlerini görüştüler. (Mûsa galib gelirse ona iman edelim, dediler) ve (bunu) gizlice fısıldaştılar.

– Ali Fikri Yavuz

قَالُوٓاْ إِنۡ هَٰذَٰنِ لَسَٰحِرَٰنِ يُرِيدَانِ أَن يُخۡرِجَاكُم مِّنۡ أَرۡضِكُم بِسِحۡرِهِمَا وَيَذۡهَبَا بِطَرِيقَتِكُمُ ٱلۡمُثۡلَىٰ ٦٣

(Aşikâre olarak da şöyle) dediler: “- Bi ikisi (Musa ile Hârun) muhakkak sihirbazdır; büyüleriyle siz hem yerinizden çıkarmak, hem de örnek dininizi yok etmek istiyorlar.

– Ali Fikri Yavuz

فَأَجۡمِعُواْ كَيۡدَكُمۡ ثُمَّ ٱئۡتُواْ صَفّٗاۚ وَقَدۡ أَفۡلَحَ ٱلۡيَوۡمَ مَنِ ٱسۡتَعۡلَىٰ ٦٤

Onun için bütün hilelerinizi toplayın, sonra hep birden gelin. Bugün üstün gelen, muhakkak zafer kazanmıştır.

– Ali Fikri Yavuz

قَالُواْ يَٰمُوسَىٰٓ إِمَّآ أَن تُلۡقِيَ وَإِمَّآ أَن نَّكُونَ أَوَّلَ مَنۡ أَلۡقَىٰ ٦٥

Sihirbazlar: “- Ey Mûsa! (Asanı) ya sen at, yahud ilk atan biz olalım.” dediler.

– Ali Fikri Yavuz

قَالَ بَلۡ أَلۡقُواْۖ فَإِذَا حِبَالُهُمۡ وَعِصِيُّهُمۡ يُخَيَّلُ إِلَيۡهِ مِن سِحۡرِهِمۡ أَنَّهَا تَسۡعَىٰ ٦٦

Mûsa dedi ki: “- Hayır, siz atın.” Bir de ne görsün! Onların ipleri ve sopaları, yaptıkları sihirden ötürü, kendisine, gerçekten koşuyormuş hayalini verdi.

– Ali Fikri Yavuz

فَأَوۡجَسَ فِي نَفۡسِهِۦ خِيفَةٗ مُّوسَىٰ ٦٧

Onun için Mûsa, içinde bir nevi korku duydu.

– Ali Fikri Yavuz

قُلۡنَا لَا تَخَفۡ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡأَعۡلَىٰ ٦٨

Biz (Azîmü’ş-şan) dedik ki: “- Korkma, çünkü sen, muhakkak üstünsün (galip geleceksin).

– Ali Fikri Yavuz

وَأَلۡقِ مَا فِي يَمِينِكَ تَلۡقَفۡ مَا صَنَعُوٓاْۖ إِنَّمَا صَنَعُواْ كَيۡدُ سَٰحِرٖۖ وَلَا يُفۡلِحُ ٱلسَّاحِرُ حَيۡثُ أَتَىٰ ٦٩

Elindekini (asanı) bırakıver; o, onların yaptıklarını yutar. Çünkü onların yaptıkları, ancak bir büyücü tuzağıdır. Büyücü ise, her nerede olsa felâh bulmaz.”

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00