020 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَأَلۡقَىٰهَا فَإِذَا هِيَ حَيَّةٞ تَسۡعَىٰ ٢٠

Mûsâ da onu attı. Bir de ne görsün o, hızla akan bir yılan olmuş!

– Diyanet İşleri

قَالَ خُذۡهَا وَلَا تَخَفۡۖ سَنُعِيدُهَا سِيرَتَهَا ٱلۡأُولَىٰ ٢١

Allah şöyle dedi: "Tut onu. Korkma! Biz onu yine eski durumuna döndüreceğiz."

– Diyanet İşleri

وَٱضۡمُمۡ يَدَكَ إِلَىٰ جَنَاحِكَ تَخۡرُجۡ بَيۡضَآءَ مِنۡ غَيۡرِ سُوٓءٍ ءَايَةً أُخۡرَىٰ ٢٢

"Sana büyük mucizelerimizden birini daha göstermemiz için elini koynuna sok ki bir başka mucize olarak, (alaca hastalığı gibi) bir hastalık sebebiyle olmaksızın bembeyaz bir halde çıksın."

– Diyanet İşleri

لِنُرِيَكَ مِنۡ ءَايَٰتِنَا ٱلۡكُبۡرَى ٢٣

"Sana büyük mucizelerimizden birini daha göstermemiz için elini koynuna sok ki bir başka mucize olarak, (alaca hastalığı gibi) bir hastalık sebebiyle olmaksızın bembeyaz bir halde çıksın."

– Diyanet İşleri

ٱذۡهَبۡ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ ٢٤

"Firavun'a git, çünkü o azmıştır."

– Diyanet İşleri

قَالَ رَبِّ ٱشۡرَحۡ لِي صَدۡرِي ٢٥

Mûsâ dedi ki: "Rabbim! Gönlüme ferahlık ver."

– Diyanet İşleri

وَيَسِّرۡ لِيٓ أَمۡرِي ٢٦

"İşimi bana kolaylaştır."

– Diyanet İşleri

وَٱحۡلُلۡ عُقۡدَةٗ مِّن لِّسَانِي ٢٧

"Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar."

– Diyanet İşleri

يَفۡقَهُواْ قَوۡلِي ٢٨

"Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar."

– Diyanet İşleri

وَٱجۡعَل لِّي وَزِيرٗا مِّنۡ أَهۡلِي ٢٩

"Bana ailemden birini yardımcı yap,"

– Diyanet İşleri

هَٰرُونَ أَخِي ٣٠

"Kardeşim Hârûn'u."

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu