بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالَ هِيَ عَصَايَ أَتَوَكَّؤُاْ عَلَيۡهَا وَأَهُشُّ بِهَا عَلَىٰ غَنَمِي وَلِيَ فِيهَا مَـَٔارِبُ أُخۡرَىٰ ١٨

Musa: «O benim asam, üzerine dayanırım ve onunla davarlarıma yaprak çırparım; benim daha başka ihtiyaçlarımı da görür.» dedi.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

قَالَ أَلۡقِهَا يَٰمُوسَىٰ ١٩

«Bırak onu, ey Musa!» diye buyurdu.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَأَلۡقَىٰهَا فَإِذَا هِيَ حَيَّةٞ تَسۡعَىٰ ٢٠

Bıraktı onu, bir de ne görsün o, bir yılan olmuş koşuyor!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

قَالَ خُذۡهَا وَلَا تَخَفۡۖ سَنُعِيدُهَا سِيرَتَهَا ٱلۡأُولَىٰ ٢١

Allah: «Tut onu ve korkma, Biz onu önceki haline döndüreceğiz.» buyurdu.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَٱضۡمُمۡ يَدَكَ إِلَىٰ جَنَاحِكَ تَخۡرُجۡ بَيۡضَآءَ مِنۡ غَيۡرِ سُوٓءٍ ءَايَةً أُخۡرَىٰ ٢٢

«Bir de elini koynuna sok ki, diğer bir mucize olarak kusursuz bembeyaz çıksın!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

لِنُرِيَكَ مِنۡ ءَايَٰتِنَا ٱلۡكُبۡرَى ٢٣

Sana en büyük mucizelerimizden bir kısmını gösterelim diye.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

ٱذۡهَبۡ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ ٢٤

Firavuna git, çünkü o pek azıttı.»

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

قَالَ رَبِّ ٱشۡرَحۡ لِي صَدۡرِي ٢٥

Musa dedi: «Ey Rabbim, benim göğsüme genişlik ver,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَيَسِّرۡ لِيٓ أَمۡرِي ٢٦

işimi kolaylaştır bana,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَٱحۡلُلۡ عُقۡدَةٗ مِّن لِّسَانِي ٢٧

dilimden düğümü çöz,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

يَفۡقَهُواْ قَوۡلِي ٢٨

sözümü iyi anlasınlar.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00