بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِذۡ نُسَوِّيكُم بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٩٨

Çünkü sizi alemlerin Rabbi seviyesinde tutuyorduk.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَمَآ أَضَلَّنَآ إِلَّا ٱلۡمُجۡرِمُونَ ٩٩

Ve bizi hep o suçlular şaşırtmıştı.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَمَا لَنَا مِن شَٰفِعِينَ ١٠٠

Bak şimdi bizim için ne şefaatçiler var,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَلَا صَدِيقٍ حَمِيمٖ ١٠١

ne de sadık bir dost!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَلَوۡ أَنَّ لَنَا كَرَّةٗ فَنَكُونَ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ١٠٢

Bari bizim için geriye (dünyaya) dönme imkanı olsaydı da, mü'minlerden olsaydık.»

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ ١٠٣

Şüphesiz bunda mutlaka alınacak bir ders vardır; öyle iken çoğu inanmadı.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ١٠٤

Ve şüphesiz ki, Rabbin çok güçlü ve çok merhametlidir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

كَذَّبَتۡ قَوۡمُ نُوحٍ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٠٥

Nuh kavmi, gönderilen peygamberleri yalanladı,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِذۡ قَالَ لَهُمۡ أَخُوهُمۡ نُوحٌ أَلَا تَتَّقُونَ ١٠٦

kardeşleri Nuh onlara şöyle dediği vakit: «Siz Allah'tan korkmaz mısınız?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ ١٠٧

Haberiniz olsun ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٠٨

Gelin Allah'tan korkun, bana itaat edin!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00