بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَجُنُودُ إِبۡلِيسَ أَجۡمَعُونَ ٩٥

Ve bütün o İblis orduları onun içinde birbirleriyle çekişirlerken şöyle demektedirler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şeytanın bütün askerleri de.

– Seyyid Kutub

(94-95) Artık onlar ve o azgınlar ile İblis’in askerleri hepsi birden tepetakla oraya atılırlar.

– Diyanet İşleri

قَالُواْ وَهُمۡ فِيهَا يَخۡتَصِمُونَ ٩٦

Ve bütün o İblis orduları onun içinde birbirleriyle çekişirlerken şöyle demektedirler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Orada birbirleri ile tartışmaya tutuşarak derler ki,

– Seyyid Kutub

Orada onlar taptıklarıyla çekişerek şöyle derler:

– Diyanet İşleri

تَٱللَّهِ إِن كُنَّا لَفِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٍ ٩٧

Tallahi biz doğrusu açık bir dalâl içinde imişiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Vallahi bizler apaçık bir sapıklığa saplanmıştık.

– Seyyid Kutub

“Allah’a andolsun! Biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.”

– Diyanet İşleri

إِذۡ نُسَوِّيكُم بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٩٨

Çünkü sizi Rabb-ül’âlemîn seviyyesinde tutuyorduk.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Çünkü sizleri alemlerin Rabb'ine denk tutmuştuk.

– Seyyid Kutub

“Çünkü sizi, âlemlerin Rabbi ile bir tutuyorduk.”

– Diyanet İşleri

وَمَآ أَضَلَّنَآ إِلَّا ٱلۡمُجۡرِمُونَ ٩٩

Ve bizi hep o mücrimler şaşırtmıştı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bizi ağır suçlular yoldan çıkarmışlardır.

– Seyyid Kutub

“Bizi ancak (önderlerimiz olan) suçlular saptırdı.”

– Diyanet İşleri

فَمَا لَنَا مِن شَٰفِعِينَ ١٠٠

Bak şimdi bizim için ne şefaatciler var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şimdi bizim bir şefaatçimiz yok.

– Seyyid Kutub

“İşte bu yüzden bizim şefaatçilerimiz yok.”

– Diyanet İşleri

وَلَا صَدِيقٍ حَمِيمٖ ١٠١

Ne de yakın bir sadîk.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Cana yakın bir dostumuz da yok.

– Seyyid Kutub

“Candan bir dostumuz da yok.”

– Diyanet İşleri

فَلَوۡ أَنَّ لَنَا كَرَّةٗ فَنَكُونَ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ١٠٢

Bari bizim için geriye bir dönmek olsa idi de mü'minlerden olsa idik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ah keşki, bir daha dünyaya dönebilsek de mü'minlerden olsak.

– Seyyid Kutub

“Keşke (dünyaya) bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.”

– Diyanet İşleri

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ ١٠٣

Şüphesiz bunda mutlak bir âyet var, öyle iken ekserîsi mü'min olmadı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler vardır. Onların çoğunluğu inanmamış kimselerdi.

– Seyyid Kutub

Elbet bunda bir ibret vardır. Onların çoğu iman etmiş değillerdi.

– Diyanet İşleri

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ١٠٤

Ve şüphesiz ki Rabbin O öyle Azîz öyle Rahîm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve yine kuşku yok ki, senin Rabb'in üstün iradeli ve merhametlidir.

– Seyyid Kutub

Şüphesiz senin Rabbin, mutlak güç sahibi olandır, çok merhametli olandır.

– Diyanet İşleri

كَذَّبَتۡ قَوۡمُ نُوحٍ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٠٥

Nuh kavmi gönderilen Resuller’i tekzib etti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Nuh'un soydaşları peygamberlerini yalanladılar.

– Seyyid Kutub

Nûh’un kavmi de Peygamberleri yalanladı.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00