بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

مِن دُونِ ٱللَّهِ هَلۡ يَنصُرُونَكُمۡ أَوۡ يَنتَصِرُونَ ٩٣

Allah'tan başka; nasıl size yardım ediyorlar mı veya kendilerini kurtarıyorlar mı?» denilmekte.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَكُبۡكِبُواْ فِيهَا هُمۡ وَٱلۡغَاوُۥنَ ٩٤

Ve arkasından hep onlar ve azgınlar o cehennemin içine fırlatılmaktadırlar.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَجُنُودُ إِبۡلِيسَ أَجۡمَعُونَ ٩٥

Ve bütün o iblis orduları.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

قَالُواْ وَهُمۡ فِيهَا يَخۡتَصِمُونَ ٩٦

onun içinde birbirleriyle çekişirlerken şöyle demektedirler:

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

تَٱللَّهِ إِن كُنَّا لَفِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٍ ٩٧

Vallahi biz, doğrusu açık bir sapıklık içindeymişiz.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِذۡ نُسَوِّيكُم بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٩٨

Çünkü sizi alemlerin Rabbi seviyesinde tutuyorduk.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَمَآ أَضَلَّنَآ إِلَّا ٱلۡمُجۡرِمُونَ ٩٩

Ve bizi hep o suçlular şaşırtmıştı.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَمَا لَنَا مِن شَٰفِعِينَ ١٠٠

Bak şimdi bizim için ne şefaatçiler var,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَلَا صَدِيقٍ حَمِيمٖ ١٠١

ne de sadık bir dost!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَلَوۡ أَنَّ لَنَا كَرَّةٗ فَنَكُونَ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ١٠٢

Bari bizim için geriye (dünyaya) dönme imkanı olsaydı da, mü'minlerden olsaydık.»

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ ١٠٣

Şüphesiz bunda mutlaka alınacak bir ders vardır; öyle iken çoğu inanmadı.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00