بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَوۡ يَنفَعُونَكُمۡ أَوۡ يَضُرُّونَ ٧٣

«Yahut size bir menfaat mi veya bir zarar mı verebiliyorlar?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

قَالُواْ بَلۡ وَجَدۡنَآ ءَابَآءَنَا كَذَٰلِكَ يَفۡعَلُونَ ٧٤

Dediler ki: «Yok, biz babalarımızı böylece yaparlar bulduk.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

قَالَ أَفَرَءَيۡتُم مَّا كُنتُمۡ تَعۡبُدُونَ ٧٥

Dedi ki: «Şimdi neye ibadet eder olduğunuzu görmüş oldunuz mu?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

أَنتُمۡ وَءَابَآؤُكُمُ ٱلۡأَقۡدَمُونَ ٧٦

«Sizin ve eski atalarınızın?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَإِنَّهُمۡ عَدُوّٞ لِّيٓ إِلَّا رَبَّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٧٧

«İşte onlar, benim için şüphe yok bir düşmandır, alemlerin Rabbi ise müstesna».

– Ömer Nasuhi Bilmen

ٱلَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهۡدِينِ ٧٨

«O (Rabbülâlemin) ki, beni yarattı, elbette beni hidâyete iletecek olan O'dur.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَٱلَّذِي هُوَ يُطۡعِمُنِي وَيَسۡقِينِ ٧٩

«Ve O'dur ki, bana o taam ihsan eder ve beni suya nâil buyurur.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِذَا مَرِضۡتُ فَهُوَ يَشۡفِينِ ٨٠

«Ve hasta olduğum zaman bana ancak o şifa verir.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَٱلَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحۡيِينِ ٨١

«Ve O'dur ki, beni öldürür. Sonra da beni diritir.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَٱلَّذِيٓ أَطۡمَعُ أَن يَغۡفِرَ لِي خَطِيٓـَٔتِي يَوۡمَ ٱلدِّينِ ٨٢

«Ve O'dur ki, cem gününde benim için kusurumu af ve setretmesini umarım (niyaz ederim.)»

– Ömer Nasuhi Bilmen

رَبِّ هَبۡ لِي حُكۡمٗا وَأَلۡحِقۡنِي بِٱلصَّٰلِحِينَ ٨٣

«Yarabbi! Bana bir hikmet bahşet ve beni sâlihlere ilhak buyur.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00