026 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱتۡلُ عَلَيۡهِمۡ نَبَأَ إِبۡرَٰهِيمَ ٦٩

Onlara İbrâhim’in kıssasını da oku.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ey Muhammed, o müşriklere İbrahim'in olayını da anlat.

– Seyyid Kutub

Ey Muhammed! Onlara İbrahim'in haberini de oku.

– Diyanet İşleri

إِذۡ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوۡمِهِۦ مَا تَعۡبُدُونَ ٧٠

O bir vakit babasına ve kavmine “siz neye taparsınız?” dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hani İbrahim, babası ile soydaşlarına, «Neye tapıyorsunuz?» dedi.

– Seyyid Kutub

Hani o babasına ve kavmine, "Neye tapıyorsunuz?" demişti.

– Diyanet İşleri

قَالُواْ نَعۡبُدُ أَصۡنَامٗا فَنَظَلُّ لَهَا عَٰكِفِينَ ٧١

“Birtakım putlara taparız da” dediler, “onlar sayesinde toplanırız”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar da «Putlara tapıyoruz ve biz tapınmayı hep sürdüreceğiz» dediler.

– Seyyid Kutub

"Putlara tapıyoruz ve onlara tapmağa devam edeceğiz" demişlerdi.

– Diyanet İşleri

قَالَ هَلۡ يَسۡمَعُونَكُمۡ إِذۡ تَدۡعُونَ ٧٢

“Onlar” dedi, “dua ettiğiniz vakit işitirler mi?

– Elmalılı Hamdi Yazır

İbrahim dedi ki, «O putlar, kendilerini imdada çağırdığınızda sesinizi işitirler mi?

– Seyyid Kutub

İbrahim dedi ki: "Onlara yalvardığınızda sizi işitiyorlar mı?"

– Diyanet İşleri

أَوۡ يَنفَعُونَكُمۡ أَوۡ يَضُرُّونَ ٧٣

Veya size bir menfaat verir yahut bir zarar ederler mi?”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ya da size yarar veya zarar dokundurabiliyorlar mı?»

– Seyyid Kutub

"Yahut size fayda veya zararları dokunur mu?"

– Diyanet İşleri

قَالُواْ بَلۡ وَجَدۡنَآ ءَابَآءَنَا كَذَٰلِكَ يَفۡعَلُونَ ٧٤

“Yok” dediler, “atalarımızı bulduk, böyle yapıyorlardı”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar, «Hayır ama, atalarımızın böyle yaptıklarını gördük» dediler.

– Seyyid Kutub

"Hayır, ama biz babalarımızı böyle yaparken bulduk" dediler.

– Diyanet İşleri

قَالَ أَفَرَءَيۡتُم مَّا كُنتُمۡ تَعۡبُدُونَ ٧٥

“Şimdi” dedi, “gördünüz a o sizin ve eski atalarınızın taptıklarınızı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İbrahim dedi ki, «Nelere taptığınızı görüyor musunuz?»

– Seyyid Kutub

İbrahim şöyle dedi: "Sizin ve geçmiş atalarınızın taptığı şeyleri gördünüz mü?"

– Diyanet İşleri

أَنتُمۡ وَءَابَآؤُكُمُ ٱلۡأَقۡدَمُونَ ٧٦

“Şimdi” dedi, “gördünüz a o sizin ve eski atalarınızın taptıklarınızı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Gerek sizin ve gerekse eski atalarınızın.

– Seyyid Kutub

İbrahim şöyle dedi: "Sizin ve geçmiş atalarınızın taptığı şeyleri gördünüz mü?"

– Diyanet İşleri

فَإِنَّهُمۡ عَدُوّٞ لِّيٓ إِلَّا رَبَّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٧٧

Hep onlar benim düşmanım, ancak O Rabbü’l-âlemîn başka.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O putlar, benim düşmanlarımdırlar. Benim tek dostum alemlerin Rabb'i olan Allah'tır.

– Seyyid Kutub

"Şüphesiz onlar benim düşmanımdır. Ancak âlemlerin Rabbi olan Allah dostumdur."

– Diyanet İşleri

ٱلَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهۡدِينِ ٧٨

O ki beni yarattı sonra da bana O hidâyet eder.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O beni yaratan ve doğru yola iletendir.

– Seyyid Kutub

"O, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir."

– Diyanet İşleri

وَٱلَّذِي هُوَ يُطۡعِمُنِي وَيَسۡقِينِ ٧٩

Ve O ki, bana O yedirir, O içirir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O beni doyuran ve içirendir.

– Seyyid Kutub

"O, bana yediren ve içirendir."

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu