026 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

۞ وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنۡ أَسۡرِ بِعِبَادِيٓ إِنَّكُم مُّتَّبَعُونَ ٥٢

Mûsa’ya da, (seneler geçtikten sonra): “-İman eden kullarımı gece yola çıkar, çünkü takib edileceksiniz” diye vahy ettik.

– Ali Fikri Yavuz

فَأَرۡسَلَ فِرۡعَوۡنُ فِي ٱلۡمَدَآئِنِ حَٰشِرِينَ ٥٣

Firavun ise, şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi:

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَشِرۡذِمَةٞ قَلِيلُونَ ٥٤

“-Bunlar, (Mûsa’ya iman eden İsraîloğulları), muhakkak ki (bize nisbetle) pek az bir topluluktur.

– Ali Fikri Yavuz

وَإِنَّهُمۡ لَنَا لَغَآئِظُونَ ٥٥

Fakat onlar bizi kızdırıyorlar.

– Ali Fikri Yavuz

وَإِنَّا لَجَمِيعٌ حَٰذِرُونَ ٥٦

Biz ise ihtiyatlı (silâh kuşanmış) bir topluluğuz.” (dedi).

– Ali Fikri Yavuz

فَأَخۡرَجۡنَٰهُم مِّن جَنَّٰتٖ وَعُيُونٖ ٥٧

Böylece Firavun’u ve kavmini çıkardık bostanlardan, pınarlardan;

– Ali Fikri Yavuz

وَكُنُوزٖ وَمَقَامٖ كَرِيمٖ ٥٨

Hazinelerden ve şerefli makamlardan...

– Ali Fikri Yavuz

كَذَٰلِكَۖ وَأَوۡرَثۡنَٰهَا بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ ٥٩

İşte böyle yaptık ve onlara İsraîloğullarını mirascı kıldık.

– Ali Fikri Yavuz

فَأَتۡبَعُوهُم مُّشۡرِقِينَ ٦٠

Nİhayet güneş doğarken (Firavun ordusu), İsraîloğullarının arkalarına düştüler.

– Ali Fikri Yavuz

فَلَمَّا تَرَٰٓءَا ٱلۡجَمۡعَانِ قَالَ أَصۡحَٰبُ مُوسَىٰٓ إِنَّا لَمُدۡرَكُونَ ٦١

Vakta ki, iki topluluk (İsraîloğulları ile Firavun’un kıpt kavmi) birbirini görüp karşılaştı, Mûsa’nın ashabı “Yakalandık” dediler.

– Ali Fikri Yavuz

قَالَ كـَلَّآۖ إِنَّ مَعِيَ رَبِّي سَيَهۡدِينِ ٦٢

Mûsa: “- Hayır, Rabbim muhakkak benimledir, bana kurtuluş yolunu gösterecektir.” dedi.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu