بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّا نَطۡمَعُ أَن يَغۡفِرَ لَنَا رَبُّنَا خَطَٰيَٰنَآ أَن كُنَّآ أَوَّلَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ٥١

«Biz mü'minlerin evveli olduğumuzdan dolayı bizim için hatalarımızı Rabbimizin mağfiret buyuracağını ümid ederiz.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

۞ وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنۡ أَسۡرِ بِعِبَادِيٓ إِنَّكُم مُّتَّبَعُونَ ٥٢

(52-53) Ve Mûsa'ya vahiy ettik ki kullarım ile beraber geceleyin yürü. Çünkü, siz şüphesiz ki takip edileceklersiniz. Artık Fir'avun şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَأَرۡسَلَ فِرۡعَوۡنُ فِي ٱلۡمَدَآئِنِ حَٰشِرِينَ ٥٣

(52-53) Ve Mûsa'ya vahiy ettik ki kullarım ile beraber geceleyin yürü. Çünkü, siz şüphesiz ki takip edileceklersiniz. Artık Fir'avun şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَشِرۡذِمَةٞ قَلِيلُونَ ٥٤

Şöyle diyordu: «Şüphe yok, onlar (israiloğulları) az kimselerden ibaret bir tâifedir.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِنَّهُمۡ لَنَا لَغَآئِظُونَ ٥٥

«Ve muhakkak ki, onlar bizi elbette çok öfkelendirmekte bulunan kimselerdir.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِنَّا لَجَمِيعٌ حَٰذِرُونَ ٥٦

«Ve şüphe yok ki, bizler elbette pek uyanık bir cemiyetiz.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَأَخۡرَجۡنَٰهُم مِّن جَنَّٰتٖ وَعُيُونٖ ٥٧

Cenâb-ı Hak da buyuruyor ki: «Artık biz onları bostanlardan, ırmaklardan çıkardık.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَكُنُوزٖ وَمَقَامٖ كَرِيمٖ ٥٨

(58-59) «Ve hazinelerden ve pürnîmet bir makamdan (mahrum bıraktık).» İşte böyle oldu ve bunları (bu nîmetleri) İsrailoğullarına miras kıldık.

– Ömer Nasuhi Bilmen

كَذَٰلِكَۖ وَأَوۡرَثۡنَٰهَا بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ ٥٩

(58-59) «Ve hazinelerden ve pürnîmet bir makamdan (mahrum bıraktık).» İşte böyle oldu ve bunları (bu nîmetleri) İsrailoğullarına miras kıldık.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَأَتۡبَعُوهُم مُّشۡرِقِينَ ٦٠

Derken (Fir'avun ile kuvvetleri) güneş parlamaya başlamış iken onların (İsrailoğullarının) arkalarına düştüler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَلَمَّا تَرَٰٓءَا ٱلۡجَمۡعَانِ قَالَ أَصۡحَٰبُ مُوسَىٰٓ إِنَّا لَمُدۡرَكُونَ ٦١

Vaktâ ki, iki tâife birbirini gördü. Mûsa'nın ashâbı dedi ki: «Şüphe yok, bizler elbette yetişilmiş (yakalanmış)leriz.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00