بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَفَرَءَيۡتَ إِن مَّتَّعۡنَٰهُمۡ سِنِينَ ٢٠٥

Gördün ya, onlara senelerce zevk ettirsek,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

ثُمَّ جَآءَهُم مَّا كَانُواْ يُوعَدُونَ ٢٠٦

Sonra kendilerine yapılan tehdit gelip çatsa,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

مَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يُمَتَّعُونَ ٢٠٧

o yaşatıldıkları zevkin kendilerine hiç faydası olmayacaktır.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَمَآ أَهۡلَكۡنَا مِن قَرۡيَةٍ إِلَّا لَهَا مُنذِرُونَ ٢٠٨

Bununla birlikte Biz hangi memleketi helak ettikse, muhakkak onun uyarıcıları olmuştur.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

ذِكۡرَىٰ وَمَا كُنَّا ظَٰلِمِينَ ٢٠٩

(Onlara) ihtar edilmiştir ve Biz haksızlık etmiş değilizdir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَمَا تَنَزَّلَتۡ بِهِ ٱلشَّيَٰطِينُ ٢١٠

Ve bunu (Kur'an'ı) şeytanlar indirmedi;

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَمَا يَنۢبَغِي لَهُمۡ وَمَا يَسۡتَطِيعُونَ ٢١١

bu onlara hem yaraşmaz, hem güçleri yetmez.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّهُمۡ عَنِ ٱلسَّمۡعِ لَمَعۡزُولُونَ ٢١٢

Onlar (vahyi) işitmekten kesinlikle mahrum edilmişlerdir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَلَا تَدۡعُ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَ فَتَكُونَ مِنَ ٱلۡمُعَذَّبِينَ ٢١٣

Bundan dolayı sakın, Allah ile beraber başka bir tanrıya yalvarma ki azap edileceklerden olmayasın.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَأَنذِرۡ عَشِيرَتَكَ ٱلۡأَقۡرَبِينَ ٢١٤

En yakın hısımlarını uyar.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَٱخۡفِضۡ جَنَاحَكَ لِمَنِ ٱتَّبَعَكَ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ٢١٥

Ve sana uyan müminlere kanadını indir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00