بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِلَّا عَجُوزٗا فِي ٱلۡغَٰبِرِينَ ١٧١

Ancak bir kocakarı geri kalan içinde (kaldı).

– Ömer Nasuhi Bilmen

ثُمَّ دَمَّرۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ ١٧٢

Sonra geri kalanları helâk ettik.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَأَمۡطَرۡنَا عَلَيۡهِم مَّطَرٗاۖ فَسَآءَ مَطَرُ ٱلۡمُنذَرِينَ ١٧٣

Ve onların üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Artık ne fena oldu o korkutulmuşların yağmuru!

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ ١٧٤

Şüphe yok ki, bunda elbette bir ibret vardır. Halbuki, onların çokları mü'minler olmadı.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ١٧٥

Ve muhakkak ki, senin Rabbin elbette O azîzdir, rahîmdir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

كَذَّبَ أَصۡحَٰبُ لۡـَٔيۡكَةِ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٧٦

Eyke yârânı da mürselleri tekzîp ettiler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِذۡ قَالَ لَهُمۡ شُعَيۡبٌ أَلَا تَتَّقُونَ ١٧٧

O vakit ki, onlara Şuayb dedi ki: «İttikada bulunmaz mısınız?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ ١٧٨

«Şüphe yok ki, ben sizin için emin bir Resûlüm.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٧٩

«Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ١٨٠

«Ve onun üzerine sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim, ancak alemlerin Rabbine aittir.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

۞ أَوۡفُواْ ٱلۡكَيۡلَ وَلَا تَكُونُواْ مِنَ ٱلۡمُخۡسِرِينَ ١٨١

«Ölçeği tamamlayın ve noksan ölçenlerden olmayın.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00