026 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَنَجَّيۡنَٰهُ وَأَهۡلَهُۥٓ أَجۡمَعِينَ ١٧٠

Biz de onu ve ehlini tamamen halâs ettik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Biz de Lut'u ve ailesini kurtardık.

– Seyyid Kutub

Bunun üzerine biz de onu ve geri kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın hariç bütün ailesini kurtardık.

– Diyanet İşleri

إِلَّا عَجُوزٗا فِي ٱلۡغَٰبِرِينَ ١٧١

Ancak bir acûze kaldı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ailesinden sadece yaşlı bir kadın, sapıklar arasında kaldı.

– Seyyid Kutub

Bunun üzerine biz de onu ve geri kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın hariç bütün ailesini kurtardık.

– Diyanet İşleri

ثُمَّ دَمَّرۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ ١٧٢

Sonra geridekileri hep tedmir eyledik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra geride kalanları yokettik.

– Seyyid Kutub

Sonra diğerlerini helâk ettik.

– Diyanet İşleri

وَأَمۡطَرۡنَا عَلَيۡهِم مَّطَرٗاۖ فَسَآءَ مَطَرُ ٱلۡمُنذَرِينَ ١٧٣

Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki ne fena idi o münzerîn yağmuru.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onların başlarına müthiş bir yağmur yağdırdık. Uyarıcıları umursamayanların başlarına yağan yağmur ne fenadır.

– Seyyid Kutub

Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık. (Başlarına gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kadar da kötü idi!

– Diyanet İşleri

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ ١٧٤

Şüphesiz bunda mutlak bir âyet var, öyle iken ekserîsi mü’min olmadı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler vardır. Onların çoğunluğu inanmamış kimselerdir.

– Seyyid Kutub

Şüphesiz bunda büyük bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.

– Diyanet İşleri

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ١٧٥

Ve şüphesiz ki Rabbin O, öyle Azîz öyle Rahîm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve yine kuşku yok ki, senin Rabb'in üstün iradeli ve merhametlidir.

– Seyyid Kutub

Şüphesiz senin Rabbin mutlak güç sahibi ve çok merhametli olandır.

– Diyanet İşleri

كَذَّبَ أَصۡحَٰبُ لۡـَٔيۡكَةِ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٧٦

Ashâb-ı Eyke gönderilen resulleri tekzib etti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Eyke halkı da peygamberlerini yalanladılar.

– Seyyid Kutub

Eyke halkı da peygamberleri yalanladı.

– Diyanet İşleri

إِذۡ قَالَ لَهُمۡ شُعَيۡبٌ أَلَا تَتَّقُونَ ١٧٧

O vakit ki Şuayb onlara demişti: “Siz Allah’tan korkmaz mısınız?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hani Şuayb, onlara dedi ki; «Siz hiç Allah'tan korkmaz mısınız?»

– Seyyid Kutub

Hani Şuayb onlara şöyle demişti: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?"

– Diyanet İşleri

إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ ١٧٨

Haberiniz olsun ben size gönderilmiş bir resûlüm, emînim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ben size gönderilmiş, güvenilir bir elçiyim.

– Seyyid Kutub

"Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim."

– Diyanet İşleri

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٧٩

Gelin Allah’tan korkun ve bana itaat edin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Öyleyse Allah'tan korkunuz da çağrıma uyunuz.

– Seyyid Kutub

Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.

– Diyanet İşleri

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ١٨٠

Buna karşı sizden bir ecir istemiyorum, benim ecrim ancak Rabbü’l-âlemîn’e aittir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ben bu çağrı hizmetime karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum; benim çabalarımın karşılığını verecek olan, alemlerin Rabb'idir.

– Seyyid Kutub

"Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah'a aittir."

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu