026 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ١٢٧

Buna karşı ben sizden bir ücret de istemiyorum. Benim mükafatım ancak alemlerin Rabbine aittir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

أَتَبۡنُونَ بِكُلِّ رِيعٍ ءَايَةٗ تَعۡبَثُونَ ١٢٨

Siz her tepeye bir alamet bina edip eğlenir durur musunuz?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَتَتَّخِذُونَ مَصَانِعَ لَعَلَّكُمۡ تَخۡلُدُونَ ١٢٩

Ebedi kalacakmışsınız gibi bir takım sanayiler ediniyorsunuz.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَإِذَا بَطَشۡتُم بَطَشۡتُمۡ جَبَّارِينَ ١٣٠

Hem tuttuğunuz vakit, merhametsiz zorbalar gibi tutuyorsunuz.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٣١

Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَٱتَّقُواْ ٱلَّذِيٓ أَمَدَّكُم بِمَا تَعۡلَمُونَ ١٣٢

O Allah'tan korkun ki, size o bildiğiniz şeyleri verdi.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

أَمَدَّكُم بِأَنۡعَٰمٖ وَبَنِينَ ١٣٣

(133-134) Size davarlar, oğullar, cennet gibi bağlar, bahçeler, pınarlar verdi.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَجَنَّٰتٖ وَعُيُونٍ ١٣٤

(133-134) Size davarlar, oğullar, cennet gibi bağlar, bahçeler, pınarlar verdi.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنِّيٓ أَخَافُ عَلَيۡكُمۡ عَذَابَ يَوۡمٍ عَظِيمٖ ١٣٥

Cidden ben sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum.»

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

قَالُواْ سَوَآءٌ عَلَيۡنَآ أَوَعَظۡتَ أَمۡ لَمۡ تَكُن مِّنَ ٱلۡوَٰعِظِينَ ١٣٦

Dediler ki: «Sen ha öğüt vermişsin, ha öğüt verenlerden olmamışsın, bizce birdir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا خُلُقُ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٣٧

Bu sadece eskilerin adetidir

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu