026 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ١٢٧

Buna karşı ben sizden bir ecir de istemiyorum. Benim ecrim ancak Rabb’ül âlemîn’e aiddir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ben bu çağrı hizmetime karşılık sizden herhangi bir ücret istemiyorum, benim çabamın karşılığını verecek olan alemlerin Rabb'idir.

– Seyyid Kutub

“Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.”

– Diyanet İşleri

أَتَبۡنُونَ بِكُلِّ رِيعٍ ءَايَةٗ تَعۡبَثُونَ ١٢٨

Siz her tepeye bir alâmet bina eder eğlenir misiniz?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sizler her yüksek tepeye gösteriş amaçlı bir anıt dikerek boş işlerle mi oyalanıyorsunuz.?

– Seyyid Kutub

“Siz her yüksek yere bir alamet bina yapıp boş şeylerle eğleniyor musunuz?”

– Diyanet İşleri

وَتَتَّخِذُونَ مَصَانِعَ لَعَلَّكُمۡ تَخۡلُدُونَ ١٢٩

Bir takım masnuat da ediniyorsunuz ki sanki muhalled kalacaksınız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hiç ölmemek ümidi ile sağlam köşkler mi yapıyorsunuz?

– Seyyid Kutub

“İçlerinde ebedî yaşama ümidiyle sağlam yapılar mı ediniyorsunuz?”

– Diyanet İşleri

وَإِذَا بَطَشۡتُم بَطَشۡتُمۡ جَبَّارِينَ ١٣٠

Hem tuttuğunuz vakit merhametsiz, cebbarcasına tutuyorsunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Birini yakalayınca zorbaca yakalıyorsunuz.

– Seyyid Kutub

“Tutup yakaladığınız zaman zorbaca yakalarsınız.”

– Diyanet İşleri

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٣١

Artık Allah’dan korkun ve bana itaat edin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Allah'tan korkunuz da çağrıma uyunuz.

– Seyyid Kutub

“Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”

– Diyanet İşleri

وَٱتَّقُواْ ٱلَّذِيٓ أَمَدَّكُم بِمَا تَعۡلَمُونَ ١٣٢

O Allah’dan korkun ki size o bildiğiniz şeylere imdad buyordu.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Size bildiğiniz nimetleri bağışlayan Allah'tan korkunuz.

– Seyyid Kutub

(132-134) “Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah’a karşı gelmekten sakının.”

– Diyanet İşleri

أَمَدَّكُم بِأَنۡعَٰمٖ وَبَنِينَ ١٣٣

En'am, oğullar, cennet gibi bağlar, bahçeler, menbalar ile size imdad buyurmakta.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O size davar sürüleri ile evlatlar bağışladı.

– Seyyid Kutub

(132-134) “Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah’a karşı gelmekten sakının.”

– Diyanet İşleri

وَجَنَّٰتٖ وَعُيُونٍ ١٣٤

En'am, oğullar, cennet gibi bağlar, bahçeler, menbalar ile size imdad buyurmakta.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bahçeler ve pınarlar armağan etti.

– Seyyid Kutub

(132-134) “Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah’a karşı gelmekten sakının.”

– Diyanet İşleri

إِنِّيٓ أَخَافُ عَلَيۡكُمۡ عَذَابَ يَوۡمٍ عَظِيمٖ ١٣٥

Cidden ben size büyük bir günün azâbından korkuyorum.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sizin hesabınıza 'büyük gün'ün azabından endişe ederim.

– Seyyid Kutub

“Çünkü ben, sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum.”

– Diyanet İşleri

قَالُواْ سَوَآءٌ عَلَيۡنَآ أَوَعَظۡتَ أَمۡ لَمۡ تَكُن مِّنَ ٱلۡوَٰعِظِينَ ١٣٦

Sen, dediler: ha vaazetmişin ha vaazedenlerden olmamışın bizce müsavidir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Adoğulları dediler ki, «İster öğüt ver, ister öğüt verenlerden olma, bizim için birdir.»

– Seyyid Kutub

Dediler ki: “Sen ister öğüt ver, ister öğüt verenlerden olma, bize göre birdir.”

– Diyanet İşleri

إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا خُلُقُ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٣٧

Bu sırf eskilerin âdeti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bu uygulamalarımız, eski atalarımızdan bize gelen geleneklerden başka birşey değildir.

– Seyyid Kutub

“Bu, öncekilerin geleneklerinden başka bir şey değildir.”

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu