بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ ١٢١

Muhakkak ki (onlara yaptığımız) bu işte, (geride kalanlar için) bir ibret var, öyle iken onların çoğu mümin olmadı.

– Ali Fikri Yavuz

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ١٢٢

Şüphesiz ki, senin O Rabbin Azîz’dir= kâfirleri kahreder, Rahîm’dir= müminlere çok merhametlidir.

– Ali Fikri Yavuz

كَذَّبَتۡ عَادٌ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٢٣

Âd kavmi de gönderilen peygamberleri tekzib etti.

– Ali Fikri Yavuz

إِذۡ قَالَ لَهُمۡ أَخُوهُمۡ هُودٌ أَلَا تَتَّقُونَ ١٢٤

O vakit, kardeşleri Hûd peygamber onlara şöyle demişti: “- Siz Allah’dan korkmaz mısınız?

– Ali Fikri Yavuz

إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ ١٢٥

Gerçekten ben, size gönderilen güvenilir bir peygamberim.

– Ali Fikri Yavuz

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٢٦

Artık Allah’dan korkun ve bana itaat edin.

– Ali Fikri Yavuz

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ١٢٧

Buna karşı sizden bir ücret de istemiyorum; benim mükâfatım ancak âlemlerin Rabbine aiddir.

– Ali Fikri Yavuz

أَتَبۡنُونَ بِكُلِّ رِيعٍ ءَايَةٗ تَعۡبَثُونَ ١٢٨

Siz, her tepeye bir alâmet (köşk) bina eder eğlenir misiniz?

– Ali Fikri Yavuz

وَتَتَّخِذُونَ مَصَانِعَ لَعَلَّكُمۡ تَخۡلُدُونَ ١٢٩

Dünyada ebedî kalacakmışsınız gibi, bir takım saraylar ve havuzlar da ediniyorsunuz?

– Ali Fikri Yavuz

وَإِذَا بَطَشۡتُم بَطَشۡتُمۡ جَبَّارِينَ ١٣٠

Hem (ceza için) yakaladığınız vakit, merhametsizce, zorbaca yakalıyorsunuz (dövüyor, öldürüyorsunuz).

– Ali Fikri Yavuz

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٣١

Artık Allah’dan korkun ve bana itaat edin.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00