بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَمَا لَنَا مِن شَٰفِعِينَ ١٠٠

Artık bizim için ne şefaatçılar var,

– Ali Fikri Yavuz

وَلَا صَدِيقٍ حَمِيمٖ ١٠١

Ne de yakın bir dost...

– Ali Fikri Yavuz

فَلَوۡ أَنَّ لَنَا كَرَّةٗ فَنَكُونَ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ١٠٢

Bari bizim için geriye bir dönüş olsaydı da müminlerden olsak.”

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ ١٠٣

Şüphesiz bu haberlerde kesin bir ibret var; öyle iken kavminin çoğu kendisine iman etmediler.

– Ali Fikri Yavuz

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ١٠٤

Muhakkak ki senin Rabbin Azîz’dir= kâfirlerden intikam alıcıdır, Rahîm’dir= müminleri çok bağışlayıcıdır.

– Ali Fikri Yavuz

كَذَّبَتۡ قَوۡمُ نُوحٍ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٠٥

Nûh kavmi, peygamberleri inkâr etti.

– Ali Fikri Yavuz

إِذۡ قَالَ لَهُمۡ أَخُوهُمۡ نُوحٌ أَلَا تَتَّقُونَ ١٠٦

O vakit kardeşleri Nûh onlara şöyle demişti: “- Siz Allah’dan korkmaz mısınız?

– Ali Fikri Yavuz

إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ ١٠٧

Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.

– Ali Fikri Yavuz

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٠٨

Artık Allah’dan korkun ve bana itaat edin.

– Ali Fikri Yavuz

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ١٠٩

Buna karşı, ben sizden bir mükâfat da istemiyorum. Benim mükâfatım ancak âlemlerin Rabbine aiddir.

– Ali Fikri Yavuz

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١١٠

O halde, Allah’dan korkun ve bana itaat edin.”

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00