037 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَرَاغَ عَلَيۡهِمۡ ضَرۡبَۢا بِٱلۡيَمِينِ ٩٣

Derken onlara sağ eliyle (kuvvetle) vurub (onları) parçaladı.

– Ali Fikri Yavuz

فَأَقۡبَلُوٓاْ إِلَيۡهِ يَزِفُّونَ ٩٤

Bunun üzerine kavmi koşarak kendisine geldi.

– Ali Fikri Yavuz

قَالَ أَتَعۡبُدُونَ مَا تَنۡحِتُونَ ٩٥

(İbrahim, onlara) dedi ki: “- Siz, kendi yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?”

– Ali Fikri Yavuz

وَٱللَّهُ خَلَقَكُمۡ وَمَا تَعۡمَلُونَ ٩٦

Halbuki sizi de, yaptıklarınızı da Allah yaratmıştır.”

– Ali Fikri Yavuz

قَالُواْ ٱبۡنُواْ لَهُۥ بُنۡيَٰنٗا فَأَلۡقُوهُ فِي ٱلۡجَحِيمِ ٩٧

(Onlar şöyle) dediler: “- İbrahim için (duvarla çevrili) bir bina yapın da, onu ateşe atın.”

– Ali Fikri Yavuz

فَأَرَادُواْ بِهِۦ كَيۡدٗا فَجَعَلۡنَٰهُمُ ٱلۡأَسۡفَلِينَ ٩٨

Ona böyle bir tuzak kurmak istediler. Biz de tuttuk onları çok alçak duruma düşürdük.

– Ali Fikri Yavuz

وَقَالَ إِنِّي ذَاهِبٌ إِلَىٰ رَبِّي سَيَهۡدِينِ ٩٩

Bir de (İbrahîm) şöyle dedi: “- Ben Rabbime, (bana emrettiği yere) gidiyorum, O bana yolunu gösterir.”

– Ali Fikri Yavuz

رَبِّ هَبۡ لِي مِنَ ٱلصَّٰلِحِينَ ١٠٠

Ey Rabbim! Bana salihlerden bir çocuk ihsan buyur, (diye dua etti).

– Ali Fikri Yavuz

فَبَشَّرۡنَٰهُ بِغُلَٰمٍ حَلِيمٖ ١٠١

Biz de ona uysal bir oğul müjdeledik.

– Ali Fikri Yavuz

فَلَمَّا بَلَغَ مَعَهُ ٱلسَّعۡيَ قَالَ يَٰبُنَيَّ إِنِّيٓ أَرَىٰ فِي ٱلۡمَنَامِ أَنِّيٓ أَذۡبَحُكَ فَٱنظُرۡ مَاذَا تَرَىٰۚ قَالَ يَٰٓأَبَتِ ٱفۡعَلۡ مَا تُؤۡمَرُۖ سَتَجِدُنِيٓ إِن شَآءَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلصَّٰبِرِينَ ١٠٢

Vakta ki, yanında koşmak çağına erdi, (ona şöyle) dedi: “- Yavrum! Ben rüyamda görüyorum ki, seni boğazlıyorum. Artık bak, ne düşünürsün?” (Çocuk ona şöyle) dedi: “- Babacağım! Sana, ne emrediliyorsa yap; İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın.”

– Ali Fikri Yavuz

فَلَمَّآ أَسۡلَمَا وَتَلَّهُۥ لِلۡجَبِينِ ١٠٣

Vakta ki, bu suretle ikisi de, (baba-oğul Allah’ın emrine) teslim oldular. İbrahim, çocuğu yanı üzerine yıktı.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu