بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّهُۥ مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ٨١

(81-82) Muhakkak o, Bizim mü'min olan kullarımızdan idi. Sonra ötekilerini sulara gark ettik.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ثُمَّ أَغۡرَقۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ ٨٢

(81-82) Muhakkak o, Bizim mü'min olan kullarımızdan idi. Sonra ötekilerini sulara gark ettik.

– Ömer Nasuhi Bilmen

۞ وَإِنَّ مِن شِيعَتِهِۦ لَإِبۡرَٰهِيمَ ٨٣

Şüphe yok ki, İbrahim de O'nun izinden gidenlerdendir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِذۡ جَآءَ رَبَّهُۥ بِقَلۡبٖ سَلِيمٍ ٨٤

(84-85) Çünkü o, Rabbine tertemiz bir yürekle geldi. O vakit babasına ve kavmine dedi: «Siz nelere ibadet edersiniz?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِذۡ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوۡمِهِۦ مَاذَا تَعۡبُدُونَ ٨٥

(84-85) Çünkü o, Rabbine tertemiz bir yürekle geldi. O vakit babasına ve kavmine dedi: «Siz nelere ibadet edersiniz?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

أَئِفۡكًا ءَالِهَةٗ دُونَ ٱللَّهِ تُرِيدُونَ ٨٦

«Bir iftira olarak mı Allah'tan başka ilâhlar diliyorsunuz?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَمَا ظَنُّكُم بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٨٧

«İmdi âlemlerin Rabbine âit zannınız neden ibarettir?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَنَظَرَ نَظۡرَةٗ فِي ٱلنُّجُومِ ٨٨

(88-89) Derken yıldızlara bir bakışla baktı. Sonra dedi ki: «Şüphe yok, ben hastayım.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَقَالَ إِنِّي سَقِيمٞ ٨٩

(88-89) Derken yıldızlara bir bakışla baktı. Sonra dedi ki: «Şüphe yok, ben hastayım.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَتَوَلَّوۡاْ عَنۡهُ مُدۡبِرِينَ ٩٠

Hemen ondan arkalarını çevirmişler olarak uzaklaştılar.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَرَاغَ إِلَىٰٓ ءَالِهَتِهِمۡ فَقَالَ أَلَا تَأۡكُلُونَ ٩١

Artık onların putlarına gitti de (istihzâ tarikiyle) dedi ki: «Yemek yemez misiniz?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00