037 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَٱلزَّٰجِرَٰتِ زَجۡرٗا ٢

O haykırıp da sürenlere

– Elmalılı Hamdi Yazır

Önlerindekini sürdükçe sürenlere

– Seyyid Kutub

Saf bağlayıp duranlara, haykırarak sevk edenlere ve zikri (Allah'ın kelâmını) okuyanlara andolsun ki, sizin ilahınız gerçekten bir tek ilahtır.

– Diyanet İşleri

فَٱلتَّٰلِيَٰتِ ذِكۡرًا ٣

ve o yolda zikr okuyanlara

– Elmalılı Hamdi Yazır

Zikir okuyanlara

– Seyyid Kutub

Saf bağlayıp duranlara, haykırarak sevk edenlere ve zikri (Allah'ın kelâmını) okuyanlara andolsun ki, sizin ilahınız gerçekten bir tek ilahtır.

– Diyanet İşleri

إِنَّ إِلَٰهَكُمۡ لَوَٰحِدٞ ٤

ki ilâhınız birdir sizin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ki, ilahınız birdir.

– Seyyid Kutub

Saf bağlayıp duranlara, haykırarak sevk edenlere ve zikri (Allah'ın kelâmını) okuyanlara andolsun ki, sizin ilahınız gerçekten bir tek ilahtır.

– Diyanet İşleri

رَّبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا وَرَبُّ ٱلۡمَشَٰرِقِ ٥

Hep o göklerin yerin ve aralarındakilerin Rabbi ve bütün maşrıkların Rabbi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabb'idir. Doğuların da Rabb'idir.

– Seyyid Kutub

O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. Doğuların da (Batıların da) Rabbidir.

– Diyanet İşleri

إِنَّا زَيَّنَّا ٱلسَّمَآءَ ٱلدُّنۡيَا بِزِينَةٍ ٱلۡكَوَاكِبِ ٦

Bakınız Biz o dünyâ semâyı (o yakın göğü) bir ziynetle donattık: kevâkib.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bize en yakın göğü, bir süsle ve yıldızlarla süsledik.

– Seyyid Kutub

Biz en yakın göğü zinetlerle, yıldızlarla donattık.

– Diyanet İşleri

وَحِفۡظٗا مِّن كُلِّ شَيۡطَٰنٖ مَّارِدٖ ٧

Hem mütemerrid ve her şeytandan koruduk.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve onu itaat etmeyen her şeytandan koruduk.

– Seyyid Kutub

Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk.

– Diyanet İşleri

لَّا يَسَّمَّعُونَ إِلَى ٱلۡمَلَإِ ٱلۡأَعۡلَىٰ وَيُقۡذَفُونَ مِن كُلِّ جَانِبٖ ٨

Onlar Mele-i Aʿlâ’yı dinleyemezler, tard için her taraftan sıkıya tutulurlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O şeytanlar, yüce alemi (Mele-i A'la'yı) dinleyemezler; her yandan kendilerine mermi gibi yıldızlar atılır.

– Seyyid Kutub

Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır.

– Diyanet İşleri

دُحُورٗاۖ وَلَهُمۡ عَذَابٞ وَاصِبٌ ٩

Ve onlara ayrılmaz bir azab vardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli azap vardır.

– Seyyid Kutub

Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır.

– Diyanet İşleri

إِلَّا مَنۡ خَطِفَ ٱلۡخَطۡفَةَ فَأَتۡبَعَهُۥ شِهَابٞ ثَاقِبٞ ١٠

Ancak bir çalıp çarpan, onun da peşine bir şihâb-ı sâkıb takılır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ancak meleklerin konuşmalarından bir sözü kapan olursa, onu da delen ve yakan alevli yıldızlar takip eder.

– Seyyid Kutub

Ancak onlardan söz kapan olur. Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder).

– Diyanet İşleri

فَٱسۡتَفۡتِهِمۡ أَهُمۡ أَشَدُّ خَلۡقًا أَم مَّنۡ خَلَقۡنَآۚ إِنَّا خَلَقۡنَٰهُم مِّن طِينٖ لَّازِبِۭ ١١

Şimdi sor onlara: Yaratılışça kendileri mi daha çetin yoksa Bizim yarattıklarımız mı? Biz kendilerini bir cıvık çamurdan yarattık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şimdi sor onlara; «Kendilerini yaratmak mı daha zordur, yoksa, Bizim yarattıklarımız mı?» Aslında biz kendilerini özlü ve yapışkan çamurdan yarattık.

– Seyyid Kutub

(Ey Muhammed!) Şimdi sen onlara sor: "Kendilerini yaratmak mı daha zor, yoksa yarattığımız diğer şeyleri yaratmak mı? Şüphesiz biz onları yapışkan bir çamurdan yarattık.

– Diyanet İşleri

بَلۡ عَجِبۡتَ وَيَسۡخَرُونَ ١٢

Fakat sen taaccüb ettin onlar eğleniyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ey Muhammed! Evet; sen onlara şaşıyorsun, onlar da seninle alay ediyorlar.

– Seyyid Kutub

Hayır, sen (onların haline) şaştın onlar ise alay ediyorlar.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu