بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ ١٧
Evvelki atalarımız da mı?
Bizden önceki atalarımızda mı dirilecek?
“Önceden gelip geçmiş atalarımız da mı?”
قُلۡ نَعَمۡ وَأَنتُمۡ دَٰخِرُونَ ١٨
De ki: evet, hem siz çok hor, hakîr olarak.
De ki; «Evet, hem de hor ve hakir olarak dirileceksiniz.»
De ki: “Evet, hem de siz aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz).”
فَإِنَّمَا هِيَ زَجۡرَةٞ وَٰحِدَةٞ فَإِذَا هُمۡ يَنظُرُونَ ١٩
Çünkü o bir zorlu kumandadan ibarettir derhal gözleri açılıverir.
O dirilme sahnesi korkunç bir çığlıktan ibarettir. Hemen o anda gözlerini birdenbire açıp etrafa bakacaklar.
O ancak şiddetli bir sesten ibarettir. Bir de bakarsın ki onlar (diriltilmiş hazır) beklemektedirler.
وَقَالُواْ يَٰوَيۡلَنَا هَٰذَا يَوۡمُ ٱلدِّينِ ٢٠
Eyvah bizlere derler bu o din günü.
«Vah bize, bu ceza günüdür» derler.
Şöyle diyecekler: “Vay başımıza gelene! Bu beklenen ceza günüdür.”
هَٰذَا يَوۡمُ ٱلۡفَصۡلِ ٱلَّذِي كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ ٢١
Bu işte o sizin yalan dediğiniz fasıl günü.
Onlara «İşte bu yalanladığınız hüküm günüdür» denir.
Onlara, “İşte bu, yalanlamakta olduğunuz hüküm ve ayırım günüdür” denilir.
۞ ٱحۡشُرُواْ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ وَأَزۡوَٰجَهُمۡ وَمَا كَانُواْ يَعۡبُدُونَ ٢٢
Toplayın mahşere o zulmedenleri ve eşlerini ve Allah’dan başka taptıkları şeyleri.
Yüce Allah meleklerine emreder: «Zalimleri, onların aynı yoldaki arkadaşlarını ve taptıklarını
(22-24) Allah, meleklere şöyle emreder: “Zulmedenleri, eşlerini ve Allah’ı bırakıp da tapmakta olduklarını toplayın, onları cehennemin yoluna koyun ve onları tutuklayın. Çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.”
مِن دُونِ ٱللَّهِ فَٱهۡدُوهُمۡ إِلَىٰ صِرَٰطِ ٱلۡجَحِيمِ ٢٣
Toplayın da götürün onları sırata; cehennem köprüsüne doğru.
Allah'dan başka (taptıklarına) onlara cehennemin yolunu gösterin.
(22-24) Allah, meleklere şöyle emreder: “Zulmedenleri, eşlerini ve Allah’ı bırakıp da tapmakta olduklarını toplayın, onları cehennemin yoluna koyun ve onları tutuklayın. Çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.”
وَقِفُوهُمۡۖ إِنَّهُم مَّسۡـُٔولُونَ ٢٤
Ve tevkif edin onları, çünkü sorguya çekilecekler.
Durdurun onları, çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.
(22-24) Allah, meleklere şöyle emreder: “Zulmedenleri, eşlerini ve Allah’ı bırakıp da tapmakta olduklarını toplayın, onları cehennemin yoluna koyun ve onları tutuklayın. Çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.”
مَا لَكُمۡ لَا تَنَاصَرُونَ ٢٥
Ne oldu sizlere yardımlaşmıyorsunuz?
Şöyle sorulur: «Size ne oldu ki, birbirinizle yardımlaşmıyorsunuz?»
Onlara, “Ne diye yardımlaşmıyorsunuz?” denir.
بَلۡ هُمُ ٱلۡيَوۡمَ مُسۡتَسۡلِمُونَ ٢٦
Hayır bu gün onlara teslim olmuşlardır.
Hayır; bugün onların hepsi teslim olmuşlardır.
Hayır, onlar bugün teslim olmuş kimselerdir.
وَأَقۡبَلَ بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖ يَتَسَآءَلُونَ ٢٧
Ve bazısına dönmüş soruyorlardır:
Onlardan kimi kimine yönelip birbirini mesul tutmaya kalkışırlar.
Birbirlerine yönelip sorarlar (çekişirler).