037 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَلَقَدۡ مَنَنَّا عَلَىٰ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ ١١٤

Gerçekten biz, Mûsa ile Harûn’u da (peygamberlikle) nimetlendirdik.

– Ali Fikri Yavuz

وَنَجَّيۡنَٰهُمَا وَقَوۡمَهُمَا مِنَ ٱلۡكَرۡبِ ٱلۡعَظِيمِ ١١٥

Hem kendilerini, hem (kendilerine iman eden) kavimlerini o büyük felâketten, (suda boğulmaktan) kurtardık.

– Ali Fikri Yavuz

وَنَصَرۡنَٰهُمۡ فَكَانُواْ هُمُ ٱلۡغَٰلِبِينَ ١١٦

Onlara yardım ettik de, galib gelenler onlar oldular.

– Ali Fikri Yavuz

وَءَاتَيۡنَٰهُمَا ٱلۡكِتَٰبَ ٱلۡمُسۡتَبِينَ ١١٧

İkisine de (helal ve haramı) açıklayan Tevrat kitabını verdik.

– Ali Fikri Yavuz

وَهَدَيۡنَٰهُمَا ٱلصِّرَٰطَ ٱلۡمُسۡتَقِيمَ ١١٨

Kendilerine doğru yolu gösterdik.

– Ali Fikri Yavuz

وَتَرَكۡنَا عَلَيۡهِمَا فِي ٱلۡأٓخِرِينَ ١١٩

Sonradan gelenler içinde onlara güzel bir yâd bıraktık.

– Ali Fikri Yavuz

سَلَٰمٌ عَلَىٰ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ ١٢٠

Bizden Mûsa’ya ve Harûn’a saadet ve selâmet olsun...

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ ١٢١

Gerçekten biz, güzel amel işliyenleri böyle mükâfatlandırırız.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّهُمَا مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ١٢٢

Çünkü ikisi de mümin kullarımızdandı.

– Ali Fikri Yavuz

وَإِنَّ إِلۡيَاسَ لَمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٢٣

Doğrusu İlyas da, gönderilen peygamberlerdendi.

– Ali Fikri Yavuz

إِذۡ قَالَ لِقَوۡمِهِۦٓ أَلَا تَتَّقُونَ ١٢٤

O vakit kavmine şöyle demişti: “- Siz Allah’dan korkmaz mısınız?

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu