037 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِلَّا مَنۡ خَطِفَ ٱلۡخَطۡفَةَ فَأَتۡبَعَهُۥ شِهَابٞ ثَاقِبٞ ١٠

Meğer ki (içlerinden) bir çalıb çarpan (ı) olsun. Fakat onu da delib geçen bir alev ta'kıyb etmişdir.

– Hasan Basri Çantay

فَٱسۡتَفۡتِهِمۡ أَهُمۡ أَشَدُّ خَلۡقًا أَم مَّنۡ خَلَقۡنَآۚ إِنَّا خَلَقۡنَٰهُم مِّن طِينٖ لَّازِبِۭ ١١

Şimdi onlardan haber iste: Yaratılışda kendileri mi daha kuvvetli, yoksa bizim yaratdıklarımız mı? Hakıykat biz onları bir cıvık çamurdan yaratdık.

– Hasan Basri Çantay

بَلۡ عَجِبۡتَ وَيَسۡخَرُونَ ١٢

Belki sen (Habîbim) teaccüb etdin. Onlar da (bu teaccübünden dolayı) eğlenirler,

– Hasan Basri Çantay

وَإِذَا ذُكِّرُواْ لَا يَذۡكُرُونَ ١٣

Kendilerine (Kur'an ile) va'z edilince düşünüb de öğüt kabul etmezler,

– Hasan Basri Çantay

وَإِذَا رَأَوۡاْ ءَايَةٗ يَسۡتَسۡخِرُونَ ١٤

Bir mu'cize gördükleri vakit (onu) eğlenceye tutarlar.

– Hasan Basri Çantay

وَقَالُوٓاْ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ مُّبِينٌ ١٥

(Nitekim) «Bu, dediler, apaçık bir sihirden başkası değildir».

– Hasan Basri Çantay

أَءِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ ١٦

«Biz olub de bir toprak ve bir yığın kemik olduğumuz vakit mı, saahiden biz mi mutlakaa diriltilmiş olacağız»?.

– Hasan Basri Çantay

أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ ١٧

«Evvelki atalarımız da mı?»

– Hasan Basri Çantay

قُلۡ نَعَمۡ وَأَنتُمۡ دَٰخِرُونَ ١٨

Sen de ki: «Evet (diriltileceksiniz). Hem siz (hepiniz) hor ve hakıyr olarak».

– Hasan Basri Çantay

فَإِنَّمَا هِيَ زَجۡرَةٞ وَٰحِدَةٞ فَإِذَا هُمۡ يَنظُرُونَ ١٩

İşte o, ancak birtek sayhadan ibâretdir ki onların birden bire gözleri açılıverecekdir.

– Hasan Basri Çantay

وَقَالُواْ يَٰوَيۡلَنَا هَٰذَا يَوۡمُ ٱلدِّينِ ٢٠

«Eyvah bize, derler, bu, ceza ve hesâb günüdür».

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu