038 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالُواْ رَبَّنَا مَن قَدَّمَ لَنَا هَٰذَا فَزِدۡهُ عَذَابٗا ضِعۡفٗا فِي ٱلنَّارِ ٦١

“Yâ Rabbenâ” derler, “bize bunu takdim edene ateşte azâbı hemen kat kat artır”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

«Rabb'imiz! Bunu kim başımıza getirdiyse, ateşte onun azabını kat kat artır» derler.

– Seyyid Kutub

Şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim sürdüyse cehennemde onun azabını bir kat daha artır."

– Diyanet İşleri

وَقَالُواْ مَا لَنَا لَا نَرَىٰ رِجَالٗا كُنَّا نَعُدُّهُم مِّنَ ٱلۡأَشۡرَارِ ٦٢

Bir de derler ki: “Neye görmüyoruz biz o eşrârdan saydığımız birtakım adamları?

– Elmalılı Hamdi Yazır

«Bize ne oldu ki, dünyada iken kötülerden saydığımız adamları burada niçin görmüyoruz?» derler.

– Seyyid Kutub

Yine şöyle derler: "Dünyada kendilerini kötü saydığımız adamları acaba neden göremiyoruz?"

– Diyanet İşleri

أَتَّخَذۡنَٰهُمۡ سِخۡرِيًّا أَمۡ زَاغَتۡ عَنۡهُمُ ٱلۡأَبۡصَٰرُ ٦٣

Onları eğlence yerine tuttuktu ha! Yoksa onlardan kaydı mı bu gözler?”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hani onlarla alay ederdik. Yoksa onları gözden mi kaçırdık?

– Seyyid Kutub

"(Cehennemlik değillerdi de) biz onları alaya mı almış olduk, yoksa (buradalar da) gözlerimizden mi kaçtılar?"

– Diyanet İşleri

إِنَّ ذَٰلِكَ لَحَقّٞ تَخَاصُمُ أَهۡلِ ٱلنَّارِ ٦٤

Şüphesiz ki bu haktır muhakkak olacaktır ehl-i nârın birbirine husûmeti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte ateş halkının tartışmaları böyledir ve bunlar gerçektir.

– Seyyid Kutub

Şüphesiz bu, cehennemliklerin birbirleriyle çekişmesi kesin bir gerçektir.

– Diyanet İşleri

قُلۡ إِنَّمَآ أَنَا۠ مُنذِرٞۖ وَمَا مِنۡ إِلَٰهٍ إِلَّا ٱللَّهُ ٱلۡوَٰحِدُ ٱلۡقَهَّارُ ٦٥

De ki: “Ben ancak korkuyu haber veren bir peygamberim, başka bir tanrı da yok ancak Allah: O Vâhid-i Kahhâr.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ey Muhammed! De ki, «Ben sadece bir uyarıcıyım. Gücü her şeye yeten tek Allah'tan başka tanrı yoktur.

– Seyyid Kutub

(Ey Muhammed!) De ki: "Ben ancak bir uyarıcıyım. Her şey üzerinde mutlak otorite sahibi olan bir Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur."

– Diyanet İşleri

رَبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡغَفَّٰرُ ٦٦

O göklerin, yerin ve aralarındakilerin Rabbi Azîz, Gaffâr var”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabb'ı olan Allah, daima üstündür, çok bağışlayandır.»

– Seyyid Kutub

"O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. Mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır."

– Diyanet İşleri

قُلۡ هُوَ نَبَؤٌاْ عَظِيمٌ ٦٧

De ki: “Bu bir azîm haberdir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

De ki; «Bu Kur'an, büyük bir haberdir.»

– Seyyid Kutub

De ki, "Bu Kur'an, büyük bir haberdir."

– Diyanet İşleri

أَنتُمۡ عَنۡهُ مُعۡرِضُونَ ٦٨

Siz ondan yüz çeviriyorsunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

«Fakat siz ondan yüz çeviriyorsunuz?»

– Seyyid Kutub

"Siz ise ondan yüz çeviriyorsunuz."

– Diyanet İşleri

مَا كَانَ لِيَ مِنۡ عِلۡمِۭ بِٱلۡمَلَإِ ٱلۡأَعۡلَىٰٓ إِذۡ يَخۡتَصِمُونَ ٦٩

Benim Mele’-i Aʿlâ’ya ne ilmim olurdu onlar münakaşa ederlerken?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Mele-i A'la'da kendi aralarındaki tartışmaları hakkında benim hiçbir bilgim yoktu.

– Seyyid Kutub

"Aralarında tartıştıkları sırada, yüce topluluğa (ileri gelen melekler topluluğuna) dair benim hiçbir bilgim yoktu."

– Diyanet İşleri

إِن يُوحَىٰٓ إِلَيَّ إِلَّآ أَنَّمَآ أَنَا۠ نَذِيرٞ مُّبِينٌ ٧٠

Fakat ben açık inzar edecek bir peygamber olduğum içindir ki o ilim bana vahyolunuyor”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ben gelecek tehlikeleri apaçık uyarıcı olduğum içindir ki, bana vahy olunuyor.

– Seyyid Kutub

"Bana ancak, benim sadece bir uyarıcı olduğum vahyediliyor."

– Diyanet İşleri

إِذۡ قَالَ رَبُّكَ لِلۡمَلَٰٓئِكَةِ إِنِّي خَٰلِقُۢ بَشَرٗا مِّن طِينٖ ٧١

Rabbin melâikeye dediği vakit: “Haberiniz olsun ben bir çamurdan bir beşer yaratmaktayım.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Rabb'im Meleklere demişti ki; ben çamurdan bir insan yaratacağım.

– Seyyid Kutub

Hani, Rabbin meleklere şöyle demişti: "Muhakkak ben çamurdan bir insan yaratacağım."

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu