038 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّآ أَخۡلَصۡنَٰهُم بِخَالِصَةٖ ذِكۡرَى ٱلدَّارِ ٤٦

Çünkü biz, onları, ahiret yurdunu anmaktan ibaret pak bir hasletle hâlis (insanlar) kıldık.

– Ali Fikri Yavuz

وَإِنَّهُمۡ عِندَنَا لَمِنَ ٱلۡمُصۡطَفَيۡنَ ٱلۡأَخۡيَارِ ٤٧

Gerçekten onlar, katımızda seçilmiş hayırlı kimselerdendi.

– Ali Fikri Yavuz

وَٱذۡكُرۡ إِسۡمَٰعِيلَ وَٱلۡيَسَعَ وَذَا ٱلۡكِفۡلِۖ وَكُلّٞ مِّنَ ٱلۡأَخۡيَارِ ٤٨

İsmail’i, (İlyas’ın amcasının oğlu) El-Yesa’i ve Zü’l-Kifl’i de hatırla. Bunların hepsi hayırlı kimselerden...

– Ali Fikri Yavuz

هَٰذَا ذِكۡرٞۚ وَإِنَّ لِلۡمُتَّقِينَ لَحُسۡنَ مَـَٔابٖ ٤٩

İşte bu, (anlatılanlar, onlar için) bir şereftir. Elbette takva sahibleri için dönüb varılacak güzel bir yer var.

– Ali Fikri Yavuz

جَنَّٰتِ عَدۡنٖ مُّفَتَّحَةٗ لَّهُمُ ٱلۡأَبۡوَٰبُ ٥٠

(O güzel yer) bütün kapıları kendilerine açık olduğu halde Adn Cennetleridir.

– Ali Fikri Yavuz

مُتَّكِـِٔينَ فِيهَا يَدۡعُونَ فِيهَا بِفَٰكِهَةٖ كَثِيرَةٖ وَشَرَابٖ ٥١

İçlerinde yaslanıb kurulacaklar. Orada bir çok (türlü) yemişler, içkiler istiyecekler.

– Ali Fikri Yavuz

۞ وَعِندَهُمۡ قَٰصِرَٰتُ ٱلطَّرۡفِ أَتۡرَابٌ ٥٢

Yanlarında da gözlerini zevclerinden ayırmayan, hep aynı yaşta dilberler var.

– Ali Fikri Yavuz

هَٰذَا مَا تُوعَدُونَ لِيَوۡمِ ٱلۡحِسَابِ ٥٣

İşte hesab günü için, size vaad olunanlar bunlardır.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّ هَٰذَا لَرِزۡقُنَا مَا لَهُۥ مِن نَّفَادٍ ٥٤

Bu, (cennette müminlere verdiğimiz nimet) bitmez tükenmez rızkımızdır.

– Ali Fikri Yavuz

هَٰذَاۚ وَإِنَّ لِلطَّٰغِينَ لَشَرَّ مَـَٔابٖ ٥٥

Bu, müminlere mahsustur. Azgınların dönüb varacağı yer ise, muhakkak ki fena bir yerdir.

– Ali Fikri Yavuz

جَهَنَّمَ يَصۡلَوۡنَهَا فَبِئۡسَ ٱلۡمِهَادُ ٥٦

Cehenneme, oraya girecekler. O ne kötü döşektir!...

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu