بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ذَوَاتَآ أَفۡنَانٖ ٤٨

Her birinden çeşitli meyvalar, çeşitli ağaçlar vardır;

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٤٩

şimdi Rabbinizin hangi nimetlerine yalan dersiniz?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فِيهِمَا عَيۡنَانِ تَجۡرِيَانِ ٥٠

Onlarda akıp giden iki kaynak vardır;

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٥١

şimdi Rabbinizin hangi nimetlerine yalan dersiniz?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فِيهِمَا مِن كُلِّ فَٰكِهَةٖ زَوۡجَانِ ٥٢

Onlarda her meyveden çift çift vardır;

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٥٣

şimdi Rabbinizin hangi nimetlerine yalan dersiniz?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

مُتَّكِـِٔينَ عَلَىٰ فُرُشِۭ بَطَآئِنُهَا مِنۡ إِسۡتَبۡرَقٖۚ وَجَنَى ٱلۡجَنَّتَيۡنِ دَانٖ ٥٤

Astarları atlastan mefruşata yaslanırlar. Her iki cennetin derimi (devşirmesi) de yakındandır;

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٥٥

Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerine yalan dersiniz?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فِيهِنَّ قَٰصِرَٰتُ ٱلطَّرۡفِ لَمۡ يَطۡمِثۡهُنَّ إِنسٞ قَبۡلَهُمۡ وَلَا جَآنّٞ ٥٦

O cennetlerde önlerine bakan öyle dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmamıştır;

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٥٧

şimdi Rabbinizin hangi nimetlerine yalan dersiniz?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

كَأَنَّهُنَّ ٱلۡيَاقُوتُ وَٱلۡمَرۡجَانُ ٥٨

Onları yakut ve mercan sanırsın;

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00