بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ١٦

O halde (ey cinler ve insanlar), Rabbinizin hangi nimetlerini edersiniz inkâr?

– Ali Fikri Yavuz

رَبُّ ٱلۡمَشۡرِقَيۡنِ وَرَبُّ ٱلۡمَغۡرِبَيۡنِ ١٧

O (Rahmân), hem (güneşin yaz ve kış) iki doğuş yerinin, hem iki batış yerinin, (bütün cihetlerin hâkimi ve) Rabbidir.

– Ali Fikri Yavuz

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ١٨

O halde (ey cinler ve insanlar), Rabbinizin hangi nimetlerini edersiniz inkâr?

– Ali Fikri Yavuz

مَرَجَ ٱلۡبَحۡرَيۡنِ يَلۡتَقِيَانِ ١٩

(Suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiş, birbirlerine kavuşuyorlar.

– Ali Fikri Yavuz

بَيۡنَهُمَا بَرۡزَخٞ لَّا يَبۡغِيَانِ ٢٠

(Fakat) birbirlerine karışmağa engel (Allah tarafından) bir perde var.

– Ali Fikri Yavuz

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٢١

O halde (ey cinler ve insanlar), Rabbinizin hangi nimetlerini edersiniz inkâr?

– Ali Fikri Yavuz

يَخۡرُجُ مِنۡهُمَا ٱللُّؤۡلُؤُ وَٱلۡمَرۡجَانُ ٢٢

O (tuzlu) denizlerden inci ile mercan çıkar.

– Ali Fikri Yavuz

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٢٣

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini edersiniz inkâr?

– Ali Fikri Yavuz

وَلَهُ ٱلۡجَوَارِ ٱلۡمُنشَـَٔاتُ فِي ٱلۡبَحۡرِ كَٱلۡأَعۡلَٰمِ ٢٤

Onundur, denizde yüksek dağlar gibi akıp giden gemiler...

– Ali Fikri Yavuz

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٢٥

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini edersiniz inkâr?

– Ali Fikri Yavuz

كُلُّ مَنۡ عَلَيۡهَا فَانٖ ٢٦

Yeryüzünde olan her canlı fanidir.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00