بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
فَقُلۡتُ ٱسۡتَغۡفِرُواْ رَبَّكُمۡ إِنَّهُۥ كَانَ غَفَّارٗا ١٠
‘Gelin’ dedim, ‘Rabbinizin mağfiretini isteyin, çünkü, O mağfireti çok bir Gaffâr’dır.
Dedim ki: «Rabbiniz'den bağışlanma dileyin; doğrusu O, çok bağışlayandır..
"Dedim ki: ‘Rabbinizden bağışlama dileyin; çünkü o çok bağışlayıcıdır.'
يُرۡسِلِ ٱلسَّمَآءَ عَلَيۡكُم مِّدۡرَارٗا ١١
Bol hayır ile üzerinize semâyı salsın.
Size gökten bol bol yağmur indirsin.»
‘(Bağışlama dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin.'
وَيُمۡدِدۡكُم بِأَمۡوَٰلٖ وَبَنِينَ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ جَنَّٰتٖ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ أَنۡهَٰرٗا ١٢
Ve size mallar ve oğullarla imdad eylesin ve sizin için cennetler yapsın, sizin için ırmaklar yapsın.
Sizi, mallar ve oğullarla desteklesin; sizin için bahçeler var etsin, ırmaklar akıtsın.
‘Sizi mallarla, oğullarla desteklesin ve sizin için bahçeler var etsin, sizin için ırmaklar var etsin.'
مَّا لَكُمۡ لَا تَرۡجُونَ لِلَّهِ وَقَارٗا ١٣
Neye siz ummazsınız Allah için bir vakar.
Ne oluyorsunuz ki Allah'a büyüklüğü yakıştıramıyorsunuz.
‘Size ne oluyor da Allah için bir vakar (saygınlık, büyüklük) ummuyorsunuz?'
وَقَدۡ خَلَقَكُمۡ أَطۡوَارًا ١٤
Yaratmış iken O sizi tavır tavır bu tavra kadar.
Oysa sizi merhalelerden geçirerek O yaratmıştır.
‘Halbuki, o sizi evrelerden geçirerek yaratmıştır.'
أَلَمۡ تَرَوۡاْ كَيۡفَ خَلَقَ ٱللَّهُ سَبۡعَ سَمَٰوَٰتٖ طِبَاقٗا ١٥
Görmediniz mi nasıl yaratmış Allah yedi semâyı uygun tabaka tabaka?
Allah'ın, göğü yedi kat üzerine nasıl yarattığını görmez misiniz?
‘Görmediniz mi Allah yedi göğü, tabaka tabaka nasıl yaratmıştır?'
وَجَعَلَ ٱلۡقَمَرَ فِيهِنَّ نُورٗا وَجَعَلَ ٱلشَّمۡسَ سِرَاجٗا ١٦
Kamer’i kılmış içlerinde bir nûr, Güneş’i de kılmış bir lamba.
Aralarında Ay'a aydınlık vermiş ve güneşin ışık saçmasını sağlamıştır.
‘Onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır?'
وَٱللَّهُ أَنۢبَتَكُم مِّنَ ٱلۡأَرۡضِ نَبَاتٗا ١٧
Ve Allah yetiştirdi sizi Arz’dan nebat tarzıyla.
Allah sizi yerden bitirir gibi yetiştirmiştir.
‘Allah, sizi (babanız Adem'i) yerden (bitki bitirir gibi) bitirdi (yarattı.)'
ثُمَّ يُعِيدُكُمۡ فِيهَا وَيُخۡرِجُكُمۡ إِخۡرَاجٗا ١٨
Sonra sizi onda geri çevirecek ve çıkaracak sizi bir çıkarış daha.
Sonra sizi oraya döndürür ve yine oradan çıkarır.
‘Sonra sizi yine oraya döndürecek ve kesinlikle sizi (yeniden) çıkaracaktır.'
وَٱللَّهُ جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ بِسَاطٗا ١٩
Ve Allah sizin için Arz’ı bir sergi yapmıştır.
(19-20) Yeryüzünde dolaşabilmeniz, orada yollar ve geniş geçitlerden geçebilmeniz için, onu size yayan O'dur.
‘Allah yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır ki, oradaki geniş yollarda yürüyesiniz.' "
لِّتَسۡلُكُواْ مِنۡهَا سُبُلٗا فِجَاجٗا ٢٠
Gidesiniz diye ondan geniş geniş yollarda’”.
(19-20) Yeryüzünde dolaşabilmeniz, orada yollar ve geniş geçitlerden geçebilmeniz için, onu size yayan O'dur.
‘Allah yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır ki, oradaki geniş yollarda yürüyesiniz.' "