027 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَٱنظُرۡ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ مَكۡرِهِمۡ أَنَّا دَمَّرۡنَٰهُمۡ وَقَوۡمَهُمۡ أَجۡمَعِينَ ٥١

Şimdi bak, mekirlerinin âkıbeti nasıl oldu? Kendilerini ve kavimlerini toptan tedmir ediverdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şimdi bak bakalım, onların tuzaklarının sonu nice oldu? Biz onları ve soydaşlarını hep birlikte yok ettik.

– Seyyid Kutub

Bak onların tuzaklarının sonucu nasıl oldu: Biz onları ve kavimlerini topyekün helak ettik.

– Diyanet İşleri

فَتِلۡكَ بُيُوتُهُمۡ خَاوِيَةَۢ بِمَا ظَلَمُوٓاْۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗ لِّقَوۡمٖ يَعۡلَمُونَ ٥٢

Daha evleri çökmüş, zulümleri yüzünden bomboş, şüphe yok bunda ilim şânından olan bir kavim için ibret alacak bir âyet var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte enkaz yığınına dönüşmüş evleri! Sebep zalimlikleridir. Hiç kuşkusuz Allah'ın değişmez yasasını bilenlerin bu olaydan alacakları dersler vardır.

– Seyyid Kutub

İşte zulümleri yüzünden harabeye dönmüş evleri! Şüphesiz bunda bilen bir kavim için bir ibret vardır.

– Diyanet İşleri

وَأَنجَيۡنَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَكَانُواْ يَتَّقُونَ ٥٣

Hâlbuki iman edip korunur olanları necâta çıkardık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Buna karşılık mü'minleri ve Allah'ın yasalarını çiğnemekten sakınanları yok olmaktan kurtardık.

– Seyyid Kutub

İman edip Allah'a karşı gelmekten sakınmakta olanları ise kurtardık.

– Diyanet İşleri

وَلُوطًا إِذۡ قَالَ لِقَوۡمِهِۦٓ أَتَأۡتُونَ ٱلۡفَٰحِشَةَ وَأَنتُمۡ تُبۡصِرُونَ ٥٤

Lût’a da risalet verdik, o vakit ki kavmine demişti: “Siz gözünüz göre göre o fuhşu yapacaksınız ha?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Lut'u da peygamber olarak gönderdik. Hani O, soydaşlarına şöyle demişti: «Sizler, normal cinsel ilişki düzenine ters düştüğünüze göre ve birbirlerinizin gözleri önünde o iğrenç işi yapıyorsunuz, öyle mi?»

– Seyyid Kutub

Lût'u da (Peygamber olarak gönderdik.) Hani o kavmine şöyle demişti: "Göz göre göre o çirkin işi mi yapıyorsunuz?"

– Diyanet İşleri

أَئِنَّكُمۡ لَتَأۡتُونَ ٱلرِّجَالَ شَهۡوَةٗ مِّن دُونِ ٱلنِّسَآءِۚ بَلۡ أَنتُمۡ قَوۡمٞ تَجۡهَلُونَ ٥٥

Sahih siz kadınları bırakıp şehvet için mutlak erkeklere mi gideceksiniz? Doğrusu siz ne yaptığınızı bilmez bir kavimsiniz”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Siz kadınları bırakıp erkeklerle cinsel ilişkide bulunuyorsunuz öyle mi? Aslında sizler her türlü bilgiden yoksun, beyinsiz bir toplumsunuz.

– Seyyid Kutub

"Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi varıyorsunuz? Doğrusu siz ne yaptığını bilmez bir toplumsunuz."

– Diyanet İşleri

۞ فَمَا كَانَ جَوَابَ قَوۡمِهِۦٓ إِلَّآ أَن قَالُوٓاْ أَخۡرِجُوٓاْ ءَالَ لُوطٖ مِّن قَرۡيَتِكُمۡۖ إِنَّهُمۡ أُنَاسٞ يَتَطَهَّرُونَ ٥٦

Buna kavminin cevabı sade şu olmuştu: “Çıkarın şu Lût ailesini memleketinizden, çünkü onlar çok temizlik taslar kimseler” demişlerdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Soydaşlarının tek cevabı birbirlerine şöyle demeleri oldu: «Lut'un yakınlarını şehrinizden çıkarınız, çünkü onlar temizliğe pek meraklı kimselermiş!»

– Seyyid Kutub

Bunun üzerine kavminin cevabı ancak şöyle demek oldu: "Lût'un ailesini memleketinizden çıkarın. Çünkü Onlar temiz kalmak isteyen insanlarmış(!)"

– Diyanet İşleri

فَأَنجَيۡنَٰهُ وَأَهۡلَهُۥٓ إِلَّا ٱمۡرَأَتَهُۥ قَدَّرۡنَٰهَا مِنَ ٱلۡغَٰبِرِينَ ٥٧

Bunun üzerine onu ve ehlini necâta çıkardık, ancak karısını kalanlardan takdir etmiştik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Lût'u ve eşi dışındaki yakınlarını kurtardık. Eşinin ise geride kalarak yok olmasını kararlaştırdık.

– Seyyid Kutub

Biz de onu ve ailesini kurtardık. Ancak karısı başka. Onun geride kalıp helak olmasını takdir ettik.

– Diyanet İşleri

وَأَمۡطَرۡنَا عَلَيۡهِم مَّطَرٗاۖ فَسَآءَ مَطَرُ ٱلۡمُنذَرِينَ ٥٨

Ve onların üzerlerine öyle bir yağmur yağdırmıştık ki ne kötüdür o münzerîn yağmuru..

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onların başlarına müthiş bir yağmur yağdırdık. Uyarıları umursamayanların başlarına yağan yağmur ne fenadır!

– Seyyid Kutub

Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık. (Başlarına gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kötüydü!

– Diyanet İşleri

قُلِ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ وَسَلَٰمٌ عَلَىٰ عِبَادِهِ ٱلَّذِينَ ٱصۡطَفَىٰٓۗ ءَآللَّهُ خَيۡرٌ أَمَّا يُشۡرِكُونَ ٥٩

De ki hamd Allah’a , bir de selâm ıstıfâ buyurduğu kullarına. Allah mı hayırlı yoksa müşriklerin şirk koştukları mı?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ey Muhammed de ki; «Allah'a hamd ve seçtiği kullarına da selâm olsun. Allah mı daha iyidir, yoksa onların Allah'a ortak koştukları düzmece ilahlar mı?

– Seyyid Kutub

(Ey Muhammed!) De ki: "Hamd Allah'a mahsustur. Selam O'nun seçtiği kullarına." Allah mı daha hayırlıdır yoksa onların ortak koştukları mı?

– Diyanet İşleri

أَمَّنۡ خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَأَنزَلَ لَكُم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَنۢبَتۡنَا بِهِۦ حَدَآئِقَ ذَاتَ بَهۡجَةٖ مَّا كَانَ لَكُمۡ أَن تُنۢبِتُواْ شَجَرَهَآۗ أَءِلَٰهٞ مَّعَ ٱللَّهِۚ بَلۡ هُمۡ قَوۡمٞ يَعۡدِلُونَ ٦٠

Yoksa gökleri ve yeri yaratıp sizin için semâdan bir su indiren mi? Bir su ki indirip de onunla gözler gönüller açan hadîkalar bitirmekteyiz, siz onların bir ağacını bitiremezdiniz. Bir tanrı mı var Allah’la beraber? Hayır, onlar sapkınlık ediyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

(Bu düzmece ilahlar mı daha iyi) yoksa gökleri ve yeri yaratan, gökten size su indiren Allah mı? Biz o su sayesinde bir tek ağacını bile bitirmeye gücünüzün yetmeyeceği alımlı bahçeler bitirdik. Allah'ın yanı sıra başka bir ilah mı var? Aslında onlar gerçekten sapan bir toplumdurlar.

– Seyyid Kutub

Yahut gökleri ve yeri yaratan ve size gökten yağmur indirip, onunla, ağaçlarını sizin yetiştiremeyeceğiniz gönül alıcı güzel bahçeler meydana getiren mi? Allah ile birlikte başka ilah mı var!? Hayır onlar (Allah'a) eş tutan bir kavimdir.

– Diyanet İşleri

أَمَّن جَعَلَ ٱلۡأَرۡضَ قَرَارٗا وَجَعَلَ خِلَٰلَهَآ أَنۡهَٰرٗا وَجَعَلَ لَهَا رَوَٰسِيَ وَجَعَلَ بَيۡنَ ٱلۡبَحۡرَيۡنِ حَاجِزًاۗ أَءِلَٰهٞ مَّعَ ٱللَّهِۚ بَلۡ أَكۡثَرُهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ ٦١

Yoksa Arz’ı bir karargâh kılıp aralarında ırmaklar akıtan ve onun için oturaklı dağlar yapıp iki deniz arasına bir hâciz koyan mı? Bir tanrı mı var Allah’la beraber? Hayır, ekserîsi ilim ehli değiller.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bu düzmece ilahlar mı daha iyi yoksa dünyayı dengeli bir yaşama alanı yapan, kara parçaları üzerindeki nehirler akıtan, yeryüzünde köklü dağlar yükselten ve farklı yoğunluktaki iki deniz arasına set koyan Allah mı?

– Seyyid Kutub

Yahut yeryüzünü karar kılma yeri yapan, içinde nehirler akıtan, onun için oturaklı dağlar yapan ve iki denizin arasına bir engel koyan mı? Allah ile birlikte başka bir ilah mı var!? Hayır onların çoğu bilmiyor!

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu