053 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَفَرَءَيۡتَ ٱلَّذِي تَوَلَّىٰ ٣٣

Şimdi gördün mü (imandan) yüz çevireni;

– Ali Fikri Yavuz

وَأَعۡطَىٰ قَلِيلٗا وَأَكۡدَىٰٓ ٣٤

Ve (malından) pek az verib de kaskatı cimrileşeni...

– Ali Fikri Yavuz

أَعِندَهُۥ عِلۡمُ ٱلۡغَيۡبِ فَهُوَ يَرَىٰٓ ٣٥

Gaybın ilmi, o cimrinin yanındadır da, (başkasının günahını kaldıracağını, bir gerçek olarak) kendisi mi görüyor?

– Ali Fikri Yavuz

أَمۡ لَمۡ يُنَبَّأۡ بِمَا فِي صُحُفِ مُوسَىٰ ٣٦

Yoksa (şu gerçek), haber verilmedi mi Mûsa’nın Tevrat’ı ile,

– Ali Fikri Yavuz

وَإِبۡرَٰهِيمَ ٱلَّذِي وَفَّىٰٓ ٣٧

Ve çok vefakâr İbrahim’inki ile:

– Ali Fikri Yavuz

أَلَّا تَزِرُ وَازِرَةٞ وِزۡرَ أُخۡرَىٰ ٣٨

“Doğrusu hiç bir günahkâr, başkasının günahını çekmez.”

– Ali Fikri Yavuz

وَأَن لَّيۡسَ لِلۡإِنسَٰنِ إِلَّا مَا سَعَىٰ ٣٩

Hakikaten insan için kendi çalıştığından başkası yoktur;

– Ali Fikri Yavuz

وَأَنَّ سَعۡيَهُۥ سَوۡفَ يُرَىٰ ٤٠

Ve muhakkak onun ameli yarın (kıyamette) görülecek.

– Ali Fikri Yavuz

ثُمَّ يُجۡزَىٰهُ ٱلۡجَزَآءَ ٱلۡأَوۡفَىٰ ٤١

Sonra ona en değerli mükâfat verilecek...

– Ali Fikri Yavuz

وَأَنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلۡمُنتَهَىٰ ٤٢

Şübhe yok ki, nihayet Rabbine gidilecek.

– Ali Fikri Yavuz

وَأَنَّهُۥ هُوَ أَضۡحَكَ وَأَبۡكَىٰ ٤٣

Muhakak ki güldüren de O’dur, ağlatan da...

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu