053 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

عِندَ سِدۡرَةِ ٱلۡمُنتَهَىٰ ١٤

Sidretü’l-Münteha’nın (yedinci göğün) yanında...

– Ali Fikri Yavuz

عِندَهَا جَنَّةُ ٱلۡمَأۡوَىٰٓ ١٥

(Takva sahiblerinin barınağı olan) Me’va Cenneti onun (Sidre’nin) yanındadır.

– Ali Fikri Yavuz

إِذۡ يَغۡشَى ٱلسِّدۡرَةَ مَا يَغۡشَىٰ ١٦

O dem ki, Sidre’yi bürüyen bürüyordu, (çepçevre meleklerle kaplanmıştı)...

– Ali Fikri Yavuz

مَا زَاغَ ٱلۡبَصَرُ وَمَا طَغَىٰ ١٧

(Hz. Peygamber Aleyhisselâm gördüğü ahvali tam gördü de) göz ne kaydı, ne de aştı.

– Ali Fikri Yavuz

لَقَدۡ رَأَىٰ مِنۡ ءَايَٰتِ رَبِّهِ ٱلۡكُبۡرَىٰٓ ١٨

And olsun ki, (Peygamber) Rabbinin en büyük alâmetlerinden bir kısmını gördü.

– Ali Fikri Yavuz

أَفَرَءَيۡتُمُ ٱللَّٰتَ وَٱلۡعُزَّىٰ ١٩

Bize haber verin, (putlardan tapındığınız) Lât ve Uzza’yı...

– Ali Fikri Yavuz

وَمَنَوٰةَ ٱلثَّالِثَةَ ٱلۡأُخۡرَىٰٓ ٢٠

Diğer üçüncüsü olan Menât’ı... (Bunların ne kudretleri var?)

– Ali Fikri Yavuz

أَلَكُمُ ٱلذَّكَرُ وَلَهُ ٱلۡأُنثَىٰ ٢١

(Evlâd olarak sevdiğiniz) erkek sizin de, (hoşlanmayıb diri diri gömdüğünüz) dişi O’nun mu?

– Ali Fikri Yavuz

تِلۡكَ إِذٗا قِسۡمَةٞ ضِيزَىٰٓ ٢٢

Öyle ise bu, çok insafsız bir taksim!...

– Ali Fikri Yavuz

إِنۡ هِيَ إِلَّآ أَسۡمَآءٞ سَمَّيۡتُمُوهَآ أَنتُمۡ وَءَابَآؤُكُم مَّآ أَنزَلَ ٱللَّهُ بِهَا مِن سُلۡطَٰنٍۚ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَمَا تَهۡوَى ٱلۡأَنفُسُۖ وَلَقَدۡ جَآءَهُم مِّن رَّبِّهِمُ ٱلۡهُدَىٰٓ ٢٣

O putlar hiç bir şey değil, ancak sizin ve babalarınızın uydurduğu isimlerdir. Allah onlara (ilâh olduklarına dair) hiç bir hüccet indirmedi. O kâfirler, yalnız zanna ve nefislerin sevdasına tâbi oluyorlar. Halbuki kendilerine, Rableri katından doğru yolu gösteren (Rasûl) geldi.

– Ali Fikri Yavuz

أَمۡ لِلۡإِنسَٰنِ مَا تَمَنَّىٰ ٢٤

Yoksa insana, her kurduğu hülya mı var?

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00