078 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَكَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا كِذَّابٗا ٢٨

Ve âyetlerimizi yalan saymakla yalan sayar olmuşlardı.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَكُلَّ شَيۡءٍ أَحۡصَيۡنَٰهُ كِتَٰبٗا ٢٩

Ve her ne şey var ise Biz onu bir kitapta saydık (kaydettik.)

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَذُوقُواْ فَلَن نَّزِيدَكُمۡ إِلَّا عَذَابًا ٣٠

Artık tadınız, imdi size azaptan başkasını artırmayacağız.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّ لِلۡمُتَّقِينَ مَفَازًا ٣١

Muhakkak ki, muttakîler için necât bulacak bir yer vardır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

حَدَآئِقَ وَأَعۡنَٰبٗا ٣٢

Bahçeler ve üzümler (vardır).

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَكَوَاعِبَ أَتۡرَابٗا ٣٣

Ve nar memeli, hep bir yaşta (cariyeler vardır).

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَكَأۡسٗا دِهَاقٗا ٣٤

Ve dopdolu kaseler vardır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

لَّا يَسۡمَعُونَ فِيهَا لَغۡوٗا وَلَا كِذَّٰبٗا ٣٥

Orada bir boş lakırdı ve bir yalanlama işitmezler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

جَزَآءٗ مِّن رَّبِّكَ عَطَآءً حِسَابٗا ٣٦

(Bunlar) Rabbinden bir mükâfaat ve bir kâfî ihsandır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

رَّبِّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا ٱلرَّحۡمَٰنِۖ لَا يَمۡلِكُونَ مِنۡهُ خِطَابٗا ٣٧

Göklerin ve yerin ve bunların aralarındakilerin Rabbi, Rahmân ki O'ndan bir hitaba mâlik olamazlar.

– Ömer Nasuhi Bilmen

يَوۡمَ يَقُومُ ٱلرُّوحُ وَٱلۡمَلَٰٓئِكَةُ صَفّٗاۖ لَّا يَتَكَلَّمُونَ إِلَّا مَنۡ أَذِنَ لَهُ ٱلرَّحۡمَٰنُ وَقَالَ صَوَابٗا ٣٨

O gün ki Rûh ve melekler saf saf ayakta duracaklardır. Kendisine Rahmân'ın izin verdiğinden başkaları konuşamıyacaklar ve (o da) doğruyu söylemiş olur.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu