بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
فَإِذَا جَآءَتِ ٱلطَّآمَّةُ ٱلۡكُبۡرَىٰ ٣٤
Fakat geldiği vakit o “tâmme-i kübrâ”
Her şeyi bastıran o büyük felaket geldiği zaman.
En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.
يَوۡمَ يَتَذَكَّرُ ٱلۡإِنسَٰنُ مَا سَعَىٰ ٣٥
o insanın neye koştuğunu anlayacağı gün
O gün insan, neyin peşinde koşmuş olduğunu hatırlar.
En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.
وَبُرِّزَتِ ٱلۡجَحِيمُ لِمَن يَرَىٰ ٣٦
ve cahîm hortlatıldığı vakit, görür kimseler için
Gören kimseler için cehennem ortaya çıkarılmıştır.
Cehennem, görenler için apaçık bir şekilde gösterilir.
فَأَمَّا مَن طَغَىٰ ٣٧
artık her kim azgınlık etmiş,
Artık kim azmışsa.
Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.
وَءَاثَرَ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَا ٣٨
dünyâ hayâtı tercih eylemiş ise
ve şu yakın hayatı yeğlemişse.
Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.
فَإِنَّ ٱلۡجَحِيمَ هِيَ ٱلۡمَأۡوَىٰ ٣٩
muhakkak cahîmdir onun varacağı.
Onun barınağı cehennemdir.
Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.
وَأَمَّا مَنۡ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِۦ وَنَهَى ٱلنَّفۡسَ عَنِ ٱلۡهَوَىٰ ٤٠
Her kim de Rabbinin makāmından korkmuş ve nefsi hevâdan nehy eylemiş ise
Ancak kim Rabbinin huzurunda durup hesap vermekten korkmuş ve nefsini kötü heveslerden menetmişse.
Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır.
فَإِنَّ ٱلۡجَنَّةَ هِيَ ٱلۡمَأۡوَىٰ ٤١
muhakkak cennettir onun varacağı.
Onun barınağı da cennettir.
Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır.
يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلسَّاعَةِ أَيَّانَ مُرۡسَىٰهَا ٤٢
Sana o Sâ‘at’ten soruyorlar: “Ne zaman demir atması?”.
Ey Muhammed! Senden kıyametin ne zaman gelip çatacağını sorarlar.
Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.
فِيمَ أَنتَ مِن ذِكۡرَىٰهَآ ٤٣
Nerde senden onu anlatması?
Sen nerede, onun vaktini söylemek nerede?
Onu bilip söylemek nerede, sen nerede?
إِلَىٰ رَبِّكَ مُنتَهَىٰهَآ ٤٤
Rabbinedir onun müntehâsı.
Onun bilgisi Rabbine aittir.
Onun nihai bilgisi yalnız Rabbine âittir.