077 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّمَا تُوعَدُونَ لَوَٰقِعٞ ٧

Şüphe yok ki vaad olunduğunuz şey, elbette vukû bulacaktır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَإِذَا ٱلنُّجُومُ طُمِسَتۡ ٨

(8-9) Artık o zaman ki, yıldızların ziyaları gider. Ve o vakit ki, gök yarılır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِذَا ٱلسَّمَآءُ فُرِجَتۡ ٩

(8-9) Artık o zaman ki, yıldızların ziyaları gider. Ve o vakit ki, gök yarılır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِذَا ٱلۡجِبَالُ نُسِفَتۡ ١٠

Ve o an ki, dağlar dağılıverir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِذَا ٱلرُّسُلُ أُقِّتَتۡ ١١

Ve o zaman ki, peygamberlere mahdut bir müddet verilmiş olur.

– Ömer Nasuhi Bilmen

لِأَيِّ يَوۡمٍ أُجِّلَتۡ ١٢

(12-13) Hangi vakti tâcil olundu? Ayırma gününe (tecil edildi).

– Ömer Nasuhi Bilmen

لِيَوۡمِ ٱلۡفَصۡلِ ١٣

(12-13) Hangi vakti tâcil olundu? Ayırma gününe (tecil edildi).

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا يَوۡمُ ٱلۡفَصۡلِ ١٤

O ayırma gününün ne olduğunu sana ne bildirdi?

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ١٥

(15-16) O gün vay haline yalanlayanların. Evvelkileri helâk etmedik mi?

– Ömer Nasuhi Bilmen

أَلَمۡ نُهۡلِكِ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٦

(15-16) O gün vay haline yalanlayanların. Evvelkileri helâk etmedik mi?

– Ömer Nasuhi Bilmen

ثُمَّ نُتۡبِعُهُمُ ٱلۡأٓخِرِينَ ١٧

(17-18) Sonra arkadakilerini onlara tâbi kılarız. İşte günahkârlara böyle yaparız.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu